Yakup henüz çok uzaklaşmamışken arkasından gelen patlama sesiyle geri döndü ama içeride kimse yoktu. Bu sırada karargaha ulaşan Cevdet, Stavro’nun epeydir ortalarda görünmediğini fark etti fakat Yörük aşiretinin başına gelenleri öğrendiğinde, bunun üzerinde düşünecek zamanı olmadı. Azize’nin de hasta yörüklere yardım için gittiği oba yerle bir edilmiş, genç – yaşlı, kadın – çocuk herkes öldürülmüştü. Vakit kaybetmeden olay yerine giden Cevdet, gördüğü manzara karşısında adeta yıkıldı. Ve orada, yere diz çökerek, göz yaşları içinde haykırarak bunun intikamını alacağına yemin etti. O sırada bir ağacın arkasına saklanmış halde olan bitene tanıklık eden Azize, Cevdet’in bu sözlerini duydu ve nihayet aradığı işareti bulmuş oldu; Cevdet bir hain değildi!!