Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Yeliz Kuvancı Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Yeliz Kuvancı Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Yeliz Kuvancı, 28 Şubat 1987 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Yeliz Kuvancı
Doğum Tarihi: 28 Şubat 1987
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.74 m.
Kilosu: 61 kilo
Burcu: Balık
Göz Rengi: Kahverengi
Instagram: https://www.instagram.com/yelizkuvancii/
Evcil Hayvanları: Kedisi var.

Yeliz Kuvancı Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 8

Ailesi: Ankara’da doğdu büyüdü. Oyunculuğa babasının yönlendirmesi ile başladı. “ Ben Ankara’dayken babamın beni çok kıymetli hocalar barındıran ve henüz keşfetmiş olduğu bir akademiye yönlendirmesiyle, oyunculuk nedir, Shakespeare ne der diyerek okumaya, izlemeye, çalışmaya başladım. Aynı senenin sonunda özel bir üniversitenin bursuyla oyunculuk bölümüne kaydoldum.”

Çocukluk yılları: Çocukken oyuncu olmak gibi bir hayali yoktu, ergenlik bunalımı yaşadığı bir dönemde oyunculuğa yöneldi. “Aslında oyuncu olmayı hiç düşünmemiştim. Lisede fizik, kimya bölümünde okuyordum. Fakat o yıllarda bir buhran dönemim oldu. Ergenlikten kaynaklanan, her şeyden sıkıldığım dönemde başka bir şey arayışına girdim. Ben bunları yaşarken babam Ankara’da bir eğitim kurumu açıldığını duymuş. Tiyatro kökenli insanların ders verdiği bir yer olduğunu söyledi ve bu konuda beni teşvik etti. ‘Belki aradığın şey budur’ dedi. O güne kadar tiyatroyu sadece bir izleyici olarak tanıyordum. Fakat akademiye yazıldıktan sonra konservatuar sınavları, tiyatro ve oyunculuk birbirini izledi.”

Eğitim hayatı: Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinde canlandırdığı ‘İnci’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Böyle Bitmesin’ dizisinde canlandırdığı ‘Nazlı’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Ketum, duygusal, sempatik, mütevazi, idealist. “Hayatımda yaşadığım özel olayları herkese anlatmayı sevmem. Bunu yapanlar olabilir ama benim için mümkün değil. Duygusal bir yapım var. Çok belli etmemeye çalışırım, her olayda ağlamam ama örneğin arabayla gidiyorsam ve kaldırımın kenarında yaşlı, zor yürüyen bir amca, teyze görürsem çok kötü oluyorum. İnerim, karşıya geçiririm, poşetlerini taşırım. Yardıma muhtaç olan kişiler için her şeyi yaparım. Ben de bir gün o yaşlara geleceğim ve o yalnızlık duygusu çok zor diye düşünüyorum. Çocuklara da hiç kıyamam. Şu an bile bazen ailemi özlüyorum ve yalnız hissettiğimde bir hüzün basıyor. Böyle olduğum zamanlarda hemen bir arkadaşıma giderim.”

Düşünce yapısı: Tüm çabası,  İyi bir insan olmak. Özünde saf, temiz, adil, iyi niyetli olabilmek. “Bir kişinin bile olsa hayatına bir şeyler katabilmekten keyif alırım. İnsan ömrü ‘yapamadıklarını’ biriktirip hayıflanmak için çok uzun, ‘yaptıklarıyla’ gerinip övünmek içinse çok kısa. Ailemden üniversitede ayrıldığım için onlarla yapamadığım çok şey, geçiremediğim çok zaman var, pişmanlıksa mevzu, en büyük pişmanlığım budur.  Bize dayatılanın ve özümüzden kopmamıza sebep olan her şeyin aksine, ‘basit yasayacaksın hayatı’ Kendi coğrafyamın dışına çıkmak ve başka yaşayışlara tanık olmak da ‘insanın bilgisi’ne dair muazzam bir beslenme biçimi. Tabii bahsetmeden olmaz, iyi bir film yahut iyi bir oyun seyrettiğimde, içimde kendisi, sözü, sahneleri uzunca akmaya devam ederse, ben de açlığım giderilmiş gibi hissederim.”

Mutluluk kaynağı: Küçük şeylerden mutlu olmayı biliyor. Sebepsizce gösterilen sevgi veya ilgi bir anda gününü güzelleştirip ona yaşamaya dair coşku verebiliyor. “Tanımadığım birine tebessüm etmek, yol vermek, ne bileyim elindeki poşetlerin yükünü paylaşmak, biliyorum romantik geliyor kulağa ama bana iyi geliyor. Özellikle metropollerin sokaklarında herkes öylesine öfkeli, tahammülsüz ve bencil ki, eski zamanların nezaketini ve nispeten yavaş temposunu veya bir küçük şehrin, bir kasabanın ritmini özlüyor, bulunca coşku duyuyorum hayata dair.”

İlk sinema filmi: Selçuk Aydemir/ Düğün Dernek

Hayata bakışı: Hayatı akışına bırakmayı seviyor, plan yapmıyor. “Hayatta plan yapmamanın önemini öğrendim. Hayatın getirdiklerini karşılamayı. Kendime, dünyaya biraz faydam olsun diye çabalıyorum, kendimi çok önemseme hatasına düşmeden. Aslında çok kıymetsiz zerrecikleriz ama bir şeyleri olumlu yönde değiştirme, birinin bile hayatına dokunma şansımız varsa durmamalı. Bütün kaygım bu, biraz olsun işe yaramak. Hiç değilse temas ettiklerimi güzel kılmak.”

İş hayatına bakışı:  Oyunculuğu seçmesinin arkasında özel bir neden yok ancak mesleğine çok severek yapıyor. “Birisi neden öğretmen, avukat, temizlik işçisi, bakıcı oluyorsa ben de o gibi sebeplerle oyunculuğu seçmiş oldum. Biraz tesadüfe, biraz tutku, çaba, ihtiyaç, az da pişmanlık ekleyelim. ‘Ben başarılı bir oyuncuyum’ demek fazla iddialı gelmiştir bana hep. Hayatta herhangi bir konuda iyi konumda hissetmek için hep denemeye devam etmek ve bazen çok kötü hissetsen de vazgeçmemek gerekiyor. İyi yazılmış bir senaryoda, dünyanın en sıradan mahallesinde, sıradan mahalle kızı da olabilirim ve seyirci dünyamda kaybolabilir; Bir distopyada özgürlük için savaşan kapkara bir karakter de. Oyunculuk yapıp da tiyatroyla işim olmaz diyen yoktur herhalde. Umarım yoktur. Ben de hem yapmaya ve dolayısıyla nefes almaya; hem de iyi bir seyirci olmaya gayret ediyorum.”

Kariyer planı: “Hedeflerim hep işimle ilgili: Başarılı olmak.  Bunun yolu da hep aç, daha aç olmak ve öğrenmek, merak etmek.  Hayallerim ve ödevlerimin listesi var, anlatsam buraya sığmaz. Aslında sadece dramatik rollerin, acıların göbeğinde yaşayan bir kadın rolünün üstüme yapışıp kalmasını istemem. Yazıya dökmeyi planladığım bir dünyam var. Adamlar, kadınlar, evler, hisler, zamanlar taşıyan.  O dünyadan birini oynamak isterim elbette. Onun dışında bir oyuncu için oynadığı her farklı rol, başka bir deneyim ve heyecandır. O oyuncu radikal uçlarda ve farklılıklarda karakterleri canlandırabiliyorsa da bu şanstır. Nuri Bilge Ceylan veya Asghar Farhadi’nin filmlerinden birinde oynamak çok isterim mesela. Çünkü onlar yalnızca yönetmen değil, çok akıllı masal büyücüleri.”

Gelecek Hayali: En büyük hayallerinden biri, bir dönem filminde rol almak. Ayrıca bir kitap çıkarmak da hayalleri arasında.  “Yazar namzeti olarak bir öykü kitabına imza atmak, haydi bir de yıllardır kafamda olan toplumun pek de içli dışlı olmadığımız kesiminden bir zümreye dair (bende kalsın) bir belgesel çekmek diyeyim. Bir kaç yıl önce yitirdiğim, tanıyan herkes tarafından pek sevilen dedeciğimin, çocukluğundan itibaren başta çok üzücü, sonrasında da hep zengin anılarla dolu, muazzam da bir aşk barındıran hikayesini birilerine anlatmak isterdim, adı da ‘necat’ olurdu. Ayrıca hala  dünyanın öteki ucuna gidip Avrupa kültüründen farklı bir kültürde nefes alıp yeni bir sabaha uyanmadım. Hala İngilizceden başka yabancı dil öğrenmedim, hala öykülerimi derleyip toparlayamadım.  Saymaya başlayınca çoğalıyor işte. Gelecekte,  yapamadıklarım’ı ’yaptıklarım’a çeviririm umarım.”

Kaygıları: İletişimsizlik, nezaketsizlik ve anlayışsızlığı çağın en büyük problemi olarak görüyor. “Tiyatronun en keyif aldığım ve ihtiyaç duyduğum alan olması dışında taşın altına elini sokuyor olma hali bana kendimi iyi hissettiriyor. ‘Kel Şarkıcı’ adlı oyunda iletişimsizliğe değindik. İletişimsizliğe, sevgisizliğe değinmez, bunların ne kadar hayati ihtiyaçlar olduğundan bahsetmezsek, hayatımızda hiç dert yokmuş, ülkede, dünyada her şey şahaneymiş gibi davranırsak bu riyakarlıkla nereye kadar devam ederiz bilmiyorum. İletişimsizlik, nezaketsizlik, anlayışsızlık çağın problemi. Ben çok kıymet veriyorum ama gitgide yok olduklarını görüp kahroluyorum.  Mesela, hayvan hakları yasası bir düş değil de gerçek olsun istiyorum. 2021’in hediyesi olsun kalbi olan herkese! Bir kediyi, köpeği bir yoğurt kabından kıymetsiz gören binlerce zalim yüzünden bu yasa gerekli. Ve tabii kimseyi dinine, ırkına veya seçimlerine göre ayırıp eleştirmediğimiz bir dünya düzeni diliyorum. Hayat kısa, iyi insan olmaya çabalamak elimizden tek gelen. Adaletli, güven ortamı sağlanmış, kimsenin açlıkla terbiye edilmediği, huzurlu bir dünya diliyorum.”

Formunu nasıl koruyor? Sağlıklı beslenmeye çalışıyor ve spor yapıyor. “Yağlı yemekler yemiyorum. Abur cubur tüketmiyorum. En sağlıksız alışkanlığım kola. Kola ve kahveyi çok fazla tüketiyorum. Bu nedenle mide problemi yaşıyorum. Onun dışında çok fazla sebze tüketiyorum. Balığa bayılıyorum. Eskiden çok aram yoktu ama şimdi meyve yemeye başladım. Katı meyve sıkacaklarını keşfettim ve ne bulursam içine atıp, suyunu içiyorum. Salatalık, havuç, maydanoz, elma, armut her şeyi koyuyorum. Sebze olarak da her şeyi yiyorum. Kilo sorunum hiç olmadı. Ne çok zayıf ne de çok kilolu oldum. 6-7 yıldır kilom aynı sadece 1 kilo azalıyor ya da artıyor. Herkes gibi spora başladım. Kesin gideceğim diye yazıldım ama kısa bir süre sonra dizi başladı ve yoğun çalışma şartlarında spor yapmak mümkün değildi. Ama şu sıralar tekrar başlayacağım. Yürümeyi çok seviyorum, özellikle tek başımayken yürüyorum. Çok hızlı yürüyorum, o yüzden de biriyle yürüdüğüm zaman koştuğumu söylüyor.”

Bakım ritüelleri neler? Asla makyajını temizlemeden yatmıyor, eve gider gitmez yüzünü yıkıyor. Cilt ürünü seçerken kalitesiz ürünler kullanmıyor. “Güvenilir ve iyi markaları tercih ediyorum. Çünkü cildim çok hassas ve hemen bozuluyor. Makyaj cildime hiç iyi gelmiyor ama işim dolayısıyla sürekli makyaj yapıldığı için temizlik önemli. Tonik ve nemlendirici kullanıyorum. Yüzümü bazen gül suyuyla temizliyorum. Kimyasal kullanmanın cilde iyi geleceğini düşünmediğim için dermo kozmetik ürünler kullanmayı tercih ediyorum.”

Kimlere hayranlık duyar? “Hayran kaldığım isimler arasında Meral Çetinkaya, rahmetli Tomris İncer ve Yıldız Kültür’ü sayabilirim. Kişilikleriyle, saygıdeğer tavırları ve düşünce biçimleriyle, oyunculuklarıyla önlerinde saygıyla eğilirim.”

Yeliz Kuvancı Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Doğa ile ilişkisi: O’na kendisini en iyi hissettiren şeylerden biri sahilde veya yeşillikler içinde uzun uzun yürümek ve kendiyle baş başa kalmak. “Kendimi en mutlu hissettiğim anı tarif edecek olursam eğer, “Bir ormanda, geniş bir masa. Canım ailem, dostlarım, yayılmışız. Birileri şarkı dinliyor, birileri çimlerde uyukluyor, birileri muhabbette. Ben de dışarıdan onları izleyip mutluluktan dört köşe oluyorum.”

Evde ne yapar? Evde olduğu zamanlarda yaptıkları, hem işine gücüne hem de halet-i ruhiyesine göre değişiyor. “Evdeysem eğer, iyi bir şeyler okumadan, hiç değilse yarım saat sevdiğim şarkıları dinlemeden ve bir şeyler izlemeden son bulmuyor günüm genellikle. Yemek yapmayı da severim. Zeytinyağlı yemekler yapmayı seviyorum. Fasulye, barbunya gibi yemekler yapıyorum. Tam bir çorbacıyım. Geç vakitte yemek yemem gerekiyorsa çorba içiyorum. Böylece hem doyuyorum hem de ağır bir yemek yememiş oluyorum.”

Hangi filmden etkilendi? Yeşilçam filmlerinin neredeyse tamamına yakınını seviyor. “Yeşilçam filmleri beni atmosferi ve dönemiyle, tanımadan hasret kaldığım zamanlara götürüyor, sevdiğim hiç kimse gitmemiş gibi oluyor. Ayrıca, Fellini’nin ‘Hayat Güzeldir’i, Farhadi’nin ‘Bir Ayrılık’ı ve Haneke’nin ‘Aşk’ını ve Nuri Bilge’nin özellikle son üç filmini de saymadan geçemem.”

Başucu kitapları:  İhsan Oktay Anar’ın  ‘Puslu Kıtalar Atlası’, Oğuz Atay’ın  ‘Tutunamayanlar’ Clorissa Pinkola Estes’in ‘Kurtlarla Koşan Kadınlar’ı rastgele sayfalarını açıp açıp yine tat aldığı kitaplar arasında.

Ne tür müzik dinler? Müzikte genelde pop ve elektronik hariç hemen her türe ait iyi işlerden beslenip keyif alıyor. “Zaten müzik, herkesin tepişip durduğu bu yeryüzünü tahammül edilebilir kılmak için var olmuş bence.”

Modayı takip ediyor mu? Herhangi bir akıma sırf moda diye dahil olmayı tercih etmiyor. “Zaten takipçisi olmadığım için haberdar da olmam. Sırf moda diye bana hitap etmeyen bir şeyi de giymem, kullanmam. Gerçekten hoşuma giden kendimi iyi hissettiğim kıyafetler seçerim.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2010/2011 – Öyle Bir Geçer Zaman ki / İnci

2011 – Seni Bana Yazmışlar / Zeynep

2012 – Böyle Bitmesin / Nazlı Hakbilir

2014/2015 – Kocamın Ailesi / Güneş

2016/2017 – Hangimiz Sevmedik / Itır Yeşil

2018- Keşke Hiç Büyümeseydik/ Ayşe

2020 – Tutunamayanlar / Ayşe

2020/2021- Sadakatsiz/ Bahar Gelik

SİNEMA FİLMLERİ

2018- Locman/ Handan

2013- Düğün Dernek / Banka Memuru

TİYATRO OYUNLARI

2020- Ben Varım / Oyuncu

2017- Fantastik Hikayeler Makinesi / Oyuncu

2016- Kel Şarkıcı / Oyuncu

2015- Temizlik İşleri / Oyuncu