MED Yapım’ın sahibi Fatih Aksoy, bir süredir Yasak Elma dizisinde taciz iddiasıyla ilgili sıkıntılı günler geçiriyordu.
Bir tarafta genç bir set çalışanı kızın taciz iddiası, diğer tarafta ise tacizle suçlanan başrol oyuncusunun ‘yapmadım’ sözü ve savcılığın takipsizlik kararı var.
Taciz olayı duyulduktan sonra yapımcı Fatih Aksoy, savcılık dava açar ise oyuncusunu diziden göndereceğini açıklamıştı. Ancak savcılığın delil yetersizliğinden takipsizlik vermesi sonrasında Talat Bulut işine geri döndü.
Tüm bu yaşanan süreçte önemli detaylar Fatih Aksoy’un Milliyet Cadde yazarlarından Özay Şendir’e verdiği bilgiler ile daha da farklılaştı.
İşte Özay Şendir’in köşesinde, Fatih Aksoy’un açıklamaları:
“Fatih Aksoy’u, en ünlü yıldızlarının bile MED Yapım çalışanlarına kötü davranmasına izin vermeyen bir adam olarak tanıdım. Bu tanıklığa güvenerek, Talat Bulut’un ‘Yasak Elma’ya devam kararıyla ilgili kendisini aradım. Konuşmaya, “19 yaşında bir kız, tanığı yok diye, ‘iftira atan insan’ konumuna mı düştü?” diye başlayacak oldum, “Dur bakalım” dedi ve başladı anlatmaya:
– Bu konuda, “Savcılığa şikayet et” diyen de benim, “Savcılığa başvurman buradaki pozisyonunu değiştirmez, sen lütfen işine devam et” diyen de…
– Hepiniz dosyayı bilmeden yazıp çiziyorsunuz. O genç kız ifadesinde “Odada yalnızdık” diyor ama takipsizlik kararı veren Savcı, tam 12 kişinin ifadesini aldı, biliyor musun? Üstelik o genç kızın avukatının istediği tanıklar da var, bu 12 kişi arasında… Diğer kostümcü, onların olayı anlattıklarını söylediği diğer kişi ve o gün kızı almaya gelen erkek arkadaşı hepsi dinlenmiş.
– Daha ilk gün, “Mahkemenin vereceği kararı beklemem, savcı dava açtığı an, Bulut’la yollarımızı ayırırız” diyen benim. Savcı, ciddi bir sosyal medya baskısına rağmen ve o kadar kişiyi dinledikten sonra bir karar vermiş. Ne yapayım, kendim mahkeme mi kurayım?
– Ben kişilere göre değil, ilkelere göre çalışırım. Şimdi yargı taciz iddiasını ciddi bulmadığı halde, oyuncunun işine son verdiğimi düşünelim. Yarın rakip bir firma setlere kendisine bağlı kişileri soksa, sonra da başrol oyuncularımı tacizle suçlasa… Yargı iddiaları ciddi bulmasa bile, benim herkesi kovmam gerekmez mi? Bu kadar kırılgan bir ortama kendimi nasıl sokarım?
– Yargıtay’ın emsal bir kararı var. Bir kadın tek başına olduğu anda tacize uğrasa bile, sonraki hali ve tavrı da kanıttır diye… Burada genç kızın sonraki halini gören insanlar da dinlenmiş mi, dinlenmiş. Ardından yargı bir karar vermiş. “Kız iftira atıyor” demiyorum, “Olmamıştır” da demiyorum. Söylediğim, yargı iddiayı inceledi ve dava açmadı. Adama ‘tacizci’ demek de ayıp. Ne yapacağım, yargıya güvenmekten başka?
– Olayı, ertesi gün, uygulayıcı yapımcıdan öğrendim. Önce Talat Bulut’u çağırdım, ardından kızı… Erkek arkadaşı ve ailesiyle geldi. Biri “Yapmadım” dedi, öteki “Yaptı” dedi. Ben de, meseleyi mutlaka savcılığa intikal ettirmesi gerektiğini söyledim. Yapım şirketi olarak onu yalnız bırakmadık, arkasında durduk ve çalışmaya
devam etmesini istedik.
– Ben tacizci çalıştırmıyorum. Taciz iddiasıyla şikayet edilen, olaya dair genç kızın istediği tanıklar da dinlendikten sonra hakkında dava açılmayan biriyle çalışıyorum. Ortada “Madem tanığın yok, dosya kapandı” falan gibi bir durum yok kesinlikle.
– Bu ülkede, karanlık ve yargının ele geçirildiği zamanlar oldu ama artık bunlar geride kaldı. Yargıya güvenmekten başka hangimiz ne yapabiliriz? Bu konuda görüş beyan edenler, kendileri de birer mahkeme kurmuş olmuyorlar mı?”