Alperen Duymaz, 3 Kasım 1982 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema oyuncusu ve model.
Adı: Alperen Duymaz
Doğum Tarihi: 3 Kasım 1982
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.84 m.
Kilosu: 75 kilo
Burcu: Akrep
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Açık Kahverengi
Eşi: Kübra Kelkit
Instagram: https://www.instagram.com/alperenduymaz/
Evcil Hayvanları: Üç tane köpeği var.
Ailesi: Babası öğretmen, üç tane ablası var. Ailesine çok düşkün. “Beni çok güldüren kişi annemdir; doğal bir komikliği var. Bana fazlasıyla düşkündür; annemi soy, Taksim’in ortasına çırılçıplak bırak, oğlum üşümesin der. Babam eskiden daha mesafeliydi, erkek çocuğum kendi halinde büyüsün, ayaklarının üstünde dursun falan derdi; şimdi o da annem gibi oldu. Benim babam hayatımda çok önemli bir yerdedir. Sırtımdaki pusula dövmesinin ortasında babamın imzası var.”
Çocukluk yılları: Çocukluğundan beri hep bir arayış içerisindeydi. Babasının mesleğinden dolayı çok şehir gezdi, beş yılda dört tane okul değiştirdi. “Ama hep Ankara’ya döndük, zaten tüm akrabalarımız da hep oradaydı. Ben liseyi bitirdikten sonra Ankara’da kaldım, tüm arkadaş çevrem de oradaydı. Dört-beş sene önce İstanbul’a gelene kadar. Evin en küçüğü ve tek erkek çocuğu olarak biraz dağınık ve şımarık bir hayatım vardı. En küçüğü benden beş yaş büyük olan üç ablamla, yani üç çiçekle birlikte büyüdüm. Şimdi onlar benim küçük kardeşlerim gibiler; fakat o zamanlar hepsinin ilgisi benim üzerimdeydi. Pek eve girmezdim, üzerime düşmelerinden sıkılıp kaçardım. Aslında kendimi bildim bileli bir arayıştaydım ben; o zamanlar fark etmesem de hep ya müzik ya resim ya başka bir şeyin peşinden koşmuşum; kendimi aramışım.”
Eğitim hayatı: Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.
Hayatının dönüm noktası: Oyuncu olmak gibi bir düşüncesi yoktu. “Tesadüfen oldu biraz… Karşıma biri çıktı ve seni konservatuar sınavlarına hazırlayacağım dedi, Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nü kazandım. Sonrasında, ikinci sınıfta okulu dondurdum ve kendimi İstanbul’da buldum. Bodrum Masalı teklifi, bir önceki projem Acı Aşk’ın bittiği gün geldi, bir gün sonra provalara başladım. Bu nedenle çok kısa ve hızlı hazırlık sürecim oldu. Tüm dizi ekibi tamamlanmıştı ama “Ateş” karakteri eksikti; onlar ön çalışmalarını tamamlamışlardı yani ben girdiğimde.”
Oyunculuğa ilk adım: ‘Tatlı Küçük Yalancılar’ adlı dizi ile oyunculuğa adım attı.
Hangi proje ile parladı? ‘Acı Aşk’ dizisinde canlandırdığı ‘Ali Köklükaya’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Sakin, uyumlu, samimi, mükemmeliyetçi, kıskanç, yeniliklere açık.
Sosyal: En keyif aldığı spor bilardo.
Düşünce yapısı: İyi rol veya kötü rol diye bir şey olmadığını düşünüyor. “Oynadığın karakter seni iyi veya kötü yapmıyor. Ne oynarsam oynayayım önce karakteri sevmem gerekiyor. Kötü de olsa insan ve onun tarafından bakabilmek çok önemli. Bana oyunculuğu sevdiren şey bu.”
Sette nasıl birisi? Set ne kadar evi gibi olursa kendisini o kadar rahat hissediyor. “Ben bir karakterle sahne çekerken o karaktere alt metin koymalıyım. O karaktere karşı benim bakış açım ne, olumlu yönleri neler ya da olumsuz hislerim neler… Bunları daha çok düşünmek, daha çok yazıp çizmek isterim. Boş anımda tek yaptığım bir sonraki sahneye çalışmak. Yanında da müzik dinlemek. Zira kulaklığım yanımda değilse bir hiçim!
Mutluluk kaynağı: Erkan Can ve Hüseyin Avni Danyal gibi çok usta isimlerle oynamış olmak.
İlk sinema filmi: Selahattin Sancaklı/ Direniş Karatay
Hayran olduğu kişi: En sevdiği kadın oyuncu Charlize Theron.
Aşk tanımı: “Aşk, çok ihtiyaç duyduğun anda, senin kontrolün altında olmayan bir şeyin sana temas etmesi herhalde. Her şeyinle birine ihtiyaç duyma, teslim olma hali… Denk gelişlerle alakalı bir zamanlama meselesi… Aşkın gelip geçici olduğunu düşünmüyorum. Belki ertelersin, belki bastırırsın ama gerçek aşk kalıcıdır… Karışır; ama kalır… Ki zaten ben de kalması taraftarıyım; kalmazsa niye yaşıyoruz ki? Niye zaman diye bir şey var, niye geçmiş var, niye gelecek var, niye şu an var? Geçecek bir şeyse sevmenin de anlamı olmuyor o zaman.”
Hayata bakışı: Karşısındaki insanda en çok değer verdiği şey; Samimiyet. Aşk, arkadaşlık, dostluk, iş; Bütün ilişkileri samimiyet üzerine kurulu. Samimiyet yoksa her şey bitiyor. “ Arkadaşlarımın sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bir arayışa girdikten sonra farkındalığın artıyor, uyanmaya başlıyorsun. Bana zarar verenleri geçtim, olumlu bir şeyler katmayan insanlardan bile uzak duruyorum. Bana ne katıyor, benden ne alıyor… Bunlar önemli. Arkadaşlıklarda gerekiyorsa parantez açabilirim; mantığımı devreye sokabilirim. Sadece aşkta olmaz… Duygusal anlamda bir şeyler hissettiğinde, uzak durmak pek mümkün değil. Mantık devre dışı kalıyor. Aşkta karşı taraftan tek beklentim gerçeklik ve samimiyet. Gerçek olan bir şey zarar vermez çünkü. Hayat mottom önce sev, sonra saygı duy! Önce sevince ne kendine ne de başkasına zarar veriyorsun; bunu bizzat tattım, gördüm, denedim, yaşadım.”
İş hayatına bakışı: Her oyuncunun, sanatla uğraşan herkesin bir derdi olması gerektiğine inanıyor. “Bu yolda. İnsanlara faydalı olabilecek herhangi bir şey yapıyor olmalıyız. Bu müzik, resim, tiyatro oyunu, sinema filmi olabilir… Sanatçının yapması gereken bu kanalları kullanarak kişilerin algılarını açmak. “Bu böyleymiş” dedirtmek, farkındalık yaratmak. Sanat bunun için var!”
Kariyer planı: Şu an kendini tanımaya çalışıyor. “Muhtemelen 50 yaşımda da hâlâ bunun için uğraşacağım. Oyunculukta hep daha iyisi olur. Önemli olan sınırlarımı bilmek ve geliştirebilmek.”
Gelecek Hayali: Bir gün mutlaka Alaska’da bir yıl geçirmek istiyor.
Rol modeli: Örnek aldığı biri yok ama örnek aldığı davranışlar ve dürtüler var. “Kafamda tartmam için işe yarayacak fikirleri ya da bana ilham verecek hayat senaryolarını farklı farklı kişilerden, ihtiyacım olduğu zaman ihtiyacım olduğu kadar topluyorum. Daha öznel ve kendime özgü kalmak istiyorum; ama elbette hayatın akışı için de farkında olmadan bazılarından bir şeyler alıyor, bazılarına da bir şeyler veriyorum. Bu karşılıklı alma verme halini seviyorum ben. En önemli şey iletişim; iletişim evrensel bir dildir; ırkı, cinsiyeti ya da bedensel özellikleri yoktur. Ama örnek alma konusunda düşüncem net: Hiçbir şey olma, kendin ol!”
Kimlere hayranlık duyar? Kıvanç Tatlıtuğ’a hayranlık duyuyor. “Kıvanç Ağabeyle ilk buluştuğumuzda ona ‘İnsanı ne güzel hissettiriyorsun’ demiştim. Onunla karşılıklı oynamanın nasıl olacağını hep merak etmiştim ve bu şansı yakaladığım için çok mutluyum. Bana hep destek oldu, alan tanıdı, yeni şeyler keşfetmeme ışık tuttu. Gerçek ağabeyim gibi… ‘Buyur kardeşim, sen de oyna’ diyen biri o, başkasına müsaade eden bir aktör; benim en vefa duyduğum şey. O da akrep burcu, çok benzer noktalarımız var. Hayatımın sonuna kadar hiç unutmayacağım bir insan.”
Kadında çekicilik kriteri: Birlikte olacağı kişinin gururlu olması çok önemli. “İnandığı şeylere bağlı olmalı ve onlardan vazgeçmesi için ikna edilememeli, değişmemeli, istikrarlı olmalı. Neyse o; gerçek olmalı! Onun dışında sarışın olabilir, esmer olabilir; ne olursa olsun gerçek biri olsun.”
Doğa ile ilişkisi: Doğa aşığı, koşarak veya bisiklete binerek deşarj oluyor. “Ağaç görmek, yeşil görmek çok rahatlatıyor beni.
Evde ne yapar? Ev ve aile ortamını da çok seviyor. “Evde sürekli aktif haldeyim; bir bakıyorlar baterinin başına oturmuşum; oradan kalkıyorum piyanonun başına geçiyorum, piyanodan kalkıp PlayStation oynamaya başlıyorum. Kitap okuyorum, köpeklerimle oynuyorum. Üç tane köpeğim var, üçü de en çok kendisiyle oynayayım, en çok onu seveyim istiyor. Sürekli yanımda, gölgem gibiler; ben nereye onlar Çok da zaten dışarı çıkmayı seven biri değilim, evcimenim ben.
Evde en sevdiğiniz köşe neresi? Kitaplığının olduğu yer. “Orası anılarla ve yaşanmışlıklarla dolu. İkinci el kitaplar, hediye kitaplar, hediye ettiğim fakat kabul görmeyen kitaplar.”
Hangi şehirde yaşamak ister: “Urla ya da Bodrum… Bir de Salda Gölü tarafları, mesela Fethiye olabilir. Yurtdışında ise en çok Norveç’i merak ediyorum, belgesellerde hep izliyorum. O kuzey ışıkları bambaşka… Mesela orada doğanın içinde küçücük ahşap bir evim olsun, içinde şöminesi olsun, yaşarım orada senelerce.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2020- Zemheri/ Ayaz
2018/2019 – Çarpışma / Kerem Korkmaz
2018 – Çukur /Emrah
2016/2017 – Bodrum Masalı /Ateş Ergüven
2015/2016– Acı Aşk /Ali Köklükaya
2015 – Tatlı Küçük Yalancılar /Cesur
SİNEMA FİLMLERİ
2018 – Direniş Karatay /Kutay