Hatta genellikle şu cümleleri kullanıyorlar: “Programa o kadar bütçe ayırıyorum, reyting düşük geliyor. Oraya dizi tekrarı koyuyorum, daha yüksek reyting alıyor. Üstelik tekrar bedava!” Hal böyle olunca, program yapmayarak biriktirilen para bir sonraki dizi projesi için star isimlere ya da yapıma aktarılıyor. Bu kısır döngü içinde yaşanan duruma da televizyonculuk yapıyoruz deniliyor. Sanırım bu iş bir süre daha böyle olmaya devam edecek. Oysa dizi süreleri kısalsa, PT2’ye bir program gelse herkes kârlı çıkacak. Böylece en az 130 dakika yazmak zorunda kalmayan senarist dizisinin ömrünü uzatacak. Programlar değerlenecek. Televizyonculuk adına umudumuz ve seçeneğimiz artacak.
Bir dizi, bir program olsa…
Bu iş böyle devam ettiği sürece dizileri bekleyen çok büyük bir tehlike var. Yapımcılar bu durumdan çok şikayetçi! Yapımcı yaptığı dizisinden parayı neredeyse 10 bölüm sonra çıkarabiliyor. O da dizisine göre değişir. Bölümler en az 130 dakika olunca senarist elindeki tüm mermileri erkenden kullanıyor, ilk birkaç bölüm iyi giden dizisinin senaryosu bir süre sonra saçmalamaya başlıyor.