DenizBank ve Türkiye Sinema Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde hayata geçirilen 4. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması kapsamında gerçekleştirilen “Senaryo Sohbetleri” dün akşam keyifli bir bölüme daha sahne oldu. Yönetmen Bora Talat Oyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı programın on dokuzuncu bölümünün konuğu “Oyuncu Gözüyle Senaryo” başlığı ile Begüm Birgören’di.
Begüm Birgören programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo ve oyuncu ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları cevapladı. Ayrıca TÜRSAK Vakfı Instagram hesabından yapılan çekilişle programa canlı olarak bağlanan bir izleyici de Begüm Birgören’e sorusunu doğrudan yöneltme şansı buldu.
“Küçük Yaşlarda Gittiğim Bale ve Tiyatro İle Oyunculuğa İlgim Başladı”
Programın klasik açılış sorusu olan “Hikayen nasıl başladı?” sorusuna cevap veren Begüm Birgören, hikayesinin küçük yaşlarda başladığını söyledi. 13 yaşındayken Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde kursa gitmeye başladığını söyleyen Birgören, buradaki öğrendiklerinin kendisinin oyunculuk kariyerine adım atma yolunda bir basamak görevi gördüğünü belirtti.
Oyuncu olmaya kesin karar verdiği anı ise “Annem beni küçük yaşlardayken çok sık tiyatro ve bale gibi sanatsal aktivitelere götürür ve buna büyük önem verirdi. Bir gün Engin Alkan’ın oynadığı bir Şehir Tiyatroları oyununu izlediğim zaman çok etkilenmiş ve o oyundan çıktıktan sonra ‘Onun bende bıraktığı etkiyi ben de başkalarında bırakmak istiyorum’ diye düşündüm” şeklinde anlatan Birgören, ilerleyen yıllarda tutkuyla baktığı oyunculuk için eğitimlerine lise ve üniversitede de devam ettiğini belirtti.
“Dönem Dizilerine Hazırlık Süreci Büyük Emek İster”
Dizi seyircisinde olduğu kadar dizi oyuncuları için de bir cazibe noktası olan dönem dizilerine dair çarpıcı bir açıklamada bulunan Begüm Birgören, dönem dizilerinin genelde fiziksel koşullardan ötürü büyük bir emek vermeyi gerektirdiğini belirtti. Bu durumla başa çıkması gereken dizi oyuncusunun da çok sıkı bir şekilde çalışarak, rolünün hakkının verebileceğini söyledi.
“Seyirci Tarafından Sevilmek Bir Oyuncunun En Büyük Motivasyonudur”
Programın moderatörü Bora Talat Oyacı’nın oyuncu ve seyirci arasındaki ilişkiye dair sorusuna da cevap veren Begüm Birgören “Bir oyuncunun seyirci tarafından çok sevilmesi onun motivasyonunu yükselten en önemli faktördür”cevabını verdi ve bu motivasyona beraber oyuncunun tüm o yorgunluğundan ve sıkıntılardan rahatlıkla kurtulabildiğini ifade etti.
Oyunculuğa adım atmadan önce hayranı olduğu isimleri hep farklı rollerde izlediğini ve kendisinin de onlar gibi farklı rolleri seçip tek bir rolde sıkışmamak isteğiyle oyunculuğa adım attığını belirten Begüm Birgören programın ilerleyen dakikalarında sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hiçbir zaman ana akım işlerden yana olmadım. Butik işleri hep daha çok sevdim ve onların peşinden koştum şimdiye kadar. Menajerim her seferinde benimle çalışmak isteyenlerin ses getirecek projelerde oynamamı tercih edeceğini söyleyerek bana o tür işler önerse de ben biraz daha farklı bir düşünce yapısında oldum. Oyuncu olarak yer aldığınız projelerde oyuncu olarak birçok kaygınız oluyor. Dizi veya film için o kadar oyuncu arasından seçiliyorsunuz ve bu da ister istemez sizi kaygılı bir sürece itiyor”.