Çukur’a ait olmanın ve o çukurdan çıkmamanın yemini Vartolu’nun sırtının tam ortasına kazılı. Bu dövme ile ilgili yazdığım için bir daha detaya girmek istemedim. Ama bu dövme ölümüne sadakat yeminidir de, o zaman Vartolu Çukur’dan nasıl gitmişti? Çukur’da oturmak için Yamaç’a ısrar eden, Çukur halkını ele geçirmek için “iyilik timsali” olan, Selim’i ele geçirip, babasını sattıran , ağabeyine pusu kurdurtan, intikam ateşinin korunda yanmış bir ruhtur Vartolu.
Vartolu’nun aslında baba zannettiği kişinin, babası olmadığını, annesinin ölümü ile öğrendiğini izledik, buraya kadar tamam. Saadet’inden ayrılan, dede evine girip annesinin yasak aşkı ve hayatı için çocukluğunda aşağılanan Vartolu ile de tanıştık. Annesinin ölmeden önce eline tutuşturduğu madalyonu ile gerçek babasından gizlenmek zorunda olduğunu da acı ile gördük. Bu yüzdendir ki Çukur’a giren, çukurdan çıkamayan, bütün gençliğini de bu intikam üzerine kurmuş ve şimdilerde intikamın en derininde yaşamaktadır.