İstanbullu Gelin dizisinde Süreyya’ya gösterilen anlayışa karşın kimsenin Faruk’a baktığı yok…
Televizyon Gazetesi Analiz
Star TV ekranlarında önümüzdeki sezon yolculuğuna devam etmesi kararlaştırılan İstanbullu Gelin dizisinde dikkat çeken bir sorun var…
Süreyya’nın anlamadan, dinlemeden çekip gitmelerine zaman zaman izleyicilerde anlam veremiyor.
Çocuğunu kaybettikten sonra Prag’a giden Süreyya’nın yanında yer alan izleyiciler, ‘Çünkü çocuğunu kaybetmişti’ cümlesinin arkasına sığınıyordu.
Ancak birçok izleyici bu sözü söylerken ‘Faruk’un da bebeğini kaybettiği’ gerçeğini bir kenara iterek Süreyya’ya yaklaşıyordu.
Senaristler gibi izleyiciler de uzun süre Süreyya’nın açısından olaylara bakmaktalar…
Süreyya, Prag’da iken Faruk’un onu Gözde ile aldattığının ortaya çıkması ile aşk masalında yeni bir kriz çıktı…
Süreyya yine çekip gitti… Ancak bu konuya bir de farklı açıdan bakmayı tercih eden izleyiciler var. Ve şu soruyu soruyorlar:
“Süreyya, anladık Faruk’u cezalandırmak için gittin de teyzene neden haber vermedin? Dilara’yı bir kere arayıp neden ‘iyiyim’ demedin?
İşte bu soru internet ortamında sorulmakta…
Olayların sadece Süreyya açısından değil de Faruk’un açısından da bakıldığında, onun da çocuğunu kaybettiği gerçeği ile herkesin yüzleşmesi gerekiyor.
Elbette ki, Süreyya’nın gidişi ile Faruk’un onu aldatmasının birbiri ile dengelenmesi gibi bir durum olamaz.
Faruk’un aldatmış olduğu gerçeğini aklamak doğru değil…
Ama şu soruları da sormak lazım:
“Süreyya’nın Prag meselesi kafasına kakılınca “ama ben çocuğumu kaybetmiştim” diyince hangi Allah’ın kulu ‘Faruk da çocuğunu kaybetmişti’ dedi?
Peki kim “bence Faruk, Begüm meselesini saklamakla iyi yaptı, o koşullarda doğru olan buydu” dedi?
Bu sorular internette diziyle ilgili yorum yapan bir izleyiciye ait…
Süreyya’nın ilk defa Faruk’u kaçıp gitmek yerine dinlemesi de olumlu bir adım…
İSTANBULLU GELİN DİZİSİ TÜM BÖLÜM VİDEOLARI İÇİN TIKLAYINIZ
Süreyya’nın Prag meselesinde haklı olmadığı yönlerin bulunduğunun diziye yansıması izleyicilerin hoşuna giden bir detay oldu.
Faruk’un aldatma hikayesine aslında dizide hiç de ihtiyaç olmadığını düşenen bir izleyicinin şu mesajını dikkatinize sunuyoruz:
“Ben de çok kızdım, aldattıysa izlemem dedim, hala da ‘bu topa girmeye ne gerek vardı’ diye sorguluyorum.. Bence de o kadar kolay barışmamalıydı, ama Prag meselesinde Süreyya’nın sütten çıkma ak kaşık olmadığının anlaşılıp,anlatılması da hoşuma gitmedi değil.. Çok severek izliyorum İstanbullu Gelin’i, yine söylüyorum gerek yoktu, ama ben de önceki güzel bölümler hatırına tolere ediyorum.”