Defne’yi biliyoruz zaten, seviyor bu sessiz sinema olayını. Ömer desen “ben” diyor “Güzel bakıyorum, konuşmaya ne gerek var?” bakışlarıyla anlatabildiğini sanıyor her şeyi (Tren ya bu karşındaki…). İkisinin de geçmişlerinde sandıklara kaldırdıkları, belki de hiç açılmasın istedikleri, can yakan hikayeler var; belki de buraya varabilir düşüncesiyle konuşmamayı tercih ediyorlar. Uzak geçmişi koyalım madem bir kenara, kıyamıyoruz malum onlara, canları yanmasın. Yakın geçmiş dersek orada da bir sürü cevapsız soru yok mu?Tek tek sıralamayacağım burada, ama kitaptan tutun da dağ evinden firara kadar bin bilinmeyenli bir problem. Ve işte karşınızda bu bin bilinmeyenli problemi çözüp sonucunu “evlenme teklifi” etmek olarak bulan Prof. Dr. Ömer İplikçi. Adam tüm bilim dünyasını şapa oturtan problemi Mevlana’nın gidiş yolundan çözdü “Gel, ne olursan ol yine gel…” Sonra ne oluyor tabii, ottan çöpten bir sorunla sil baştan. Defne’ye de bir şey söylemeden geçemeyeceğim; bu çözülmeyen sorunlar kumbarasında gösterdiğin azmi, para biriktirirken göstersen iki yüz bin için yolu yarılamıştın, haberin olsun.
Kiralık Aşk’ta Defne ile Ömer birbirini ne kadar tanıyor ki evleniyor
611
Önceki gönderi