Rol aldığınız ilk tiyatro oyunu ‘Plastik aşklar’dan bahseder misiniz?
Oyunun yazarı Ali Cüneyd Kılcıoğlu, yönetmenimiz ise Burak karaman. Kuzenim Asena Ongan’la birlikte oynuyoruz. Tiyatro Cef’le, özellikle de Zerrin Ongan’la bu işe başlamak çok özel. Bu güzel ekibin içerisinde üzerime düşeni layıkıyla yapmaya çalıştım. Uzun ömürlü olmasını diliyorum.
Oyunun konusu ne?
Benim için oyunun en eğlenceli tarafı, günümüz ilişkilerini ve tükenmişliği anlatması; adı da bu yüzden ‘Plastik Aşklar’. Her şeyi çok hızlı yaşamamızı ve tüketmemizi eleştiren bir oyun. Oyunda aynı adama aşık iki kadın var ama bu durumu esprili bir dille anlatıyoruz. Tabii normal hayatta bu trajikomik bir olay.
Canlandırdığınız karaktere benziyor musunuz?
İkimiz de düzensizliğe takıntılıyız.
İzleyici ‘Plastik Aşklar’daki performansınızı nasıl buldu?
Çok iyi. Bu konuya mükemmeliyetçi bir ruhla yaklaştığım için sorumluluğumun ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ama harika bir oyuncu olduğuma dair bir iddiam yok.