Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Özge Özder Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Özge Özder Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Elif Özge Özder, 1 Nisan 1978 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Elif Özge Özder
Doğum Tarihi: 1 Nisan 1978
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.62 m.
Kilosu: 50 kilo
Burcu: Koç
Göz Rengi: Kahverengi
Eşi: Sinan Güleryüz
Çocuğu: Yok
Kardeşleri: Tek çocuk
Instagram: https://www.instagram.com/ozzgeozder/
Evcil Hayvanları: Köpekleri var.

Özge Özder Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Ailesi: Tek çocuk, anne ve babası o daha küçükken ayrıldı. Annesiyle büyüdü. 2018 yılında müzisyen Sinan Güleryüz ile ikinci evliliğini yaptı. Çiftin çocuğu yok. “Annem, dünyaya iyi bir anne olmak için gelmiş biri. Çok fedakarlık yaptı beni büyütürken. Hayatının odak noktası bendim. Ama işini de ihmal etmezdi. İş çıkışı gelip yemeğimi pişirirdi. Ben hep onu örnek aldım. Tek çocuğum. Ama anneannem, dedem, kuzenlerimle kalabalık bir ailede büyüdüğüm için tek çocuk olmanın egosantrikliğini yaşamadım.

Çocukluk yılları: Sessiz, kavgayı-dövüşü bilmeyen, kendi halinde bir çocuktu. İlk tokadını anaokulunda bir arkadaşından yedi. Tokat atmanın ne olduğunu bilmezdi. Annesi bu yönünü törpülemek için çok uğraştı. “Bir gün bu zinciri kırdım. Sınıf arkadaşlarımdan birinin poposuna hafifçe vurdum. İlkokulda da açıldım. Özgüvenim geldi, karakterim oturdu. Annem çalışıyordu. Onunla büyüdüm ama sık sık da anneannemde kalırdım. Dedemin de anneannemin de bende çok emeği vardır. İkisine de bu yüzden çok düşkünüm. Benim için ev, anneannemin eviydi. Küçük, tek katlı ve tatlı. Anneannem terziydi. Her türlü yemeği pişirirdi, evdeki her el işinde onun izi vardı. Baklavası efsaneydi. Yaşı şimdi 80’i geçti. Gözlerimi yumduğumda o günlerle ilgili burnuma nişastalı kurabiye gibi şekerli bir koku geliyor.”

Eğitim hayatı: Ortaokul ve liseyi Ankara Özel Yükseliş Koleji’nde okudu. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına ‘Haziran Gecesi’ dizisinde canlandırdığı ‘Lale’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Dudaktan Kalbe’ dizisinde canlandırdığı ‘Prenses Cavidan’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Duyarlı, hassas, iyimser, azimli, çalışkan, inatçı.  “Kötümser değilim. Bir şeyin üstüme çökmeye başladığını hissettiğimde dimdik durur, mücadele ederim. Sabırlıyımdır. Ve umudumu yitirmem. Umuttur insanı yaşatan çünkü. Her şeyden umutsuzluğa kapılırsanız yaşama devam edemezsiniz.”

Düşünce yapısı: Oyunculuğun tuzak bir meslek olduğunu düşünüyor. Kendini çok kaptırmamak gerektiğine inanıyor. “Mesleğimiz, bir tuzak. Kendini prenses gibi hissetmeye ihtiyacı olan herkesin, bir süre sonra kendini gerçekten prenses gibi hissetmesine neden olan bir meslek. Bu kandırmacanın içine düştüğünüzde ‘herkes ve her şey sizin için var’ gibi algılıyorsunuz. Bu da korkunç bir ego. Oyunculuğunuza da zararlı, çünkü insanlardan, hayattan uzaklaşıyorsunuz.”

Mutluluk kaynağı:  Hayvanları çok seviyor. Köpekleri en büyük mutluluk kaynağı. “Hayvanlarla ilgili yaptığım çalışmalar hayal ettiğim yere henüz ulaşmadı. Barınak açma çabasındayım.”

İlk sinema filmi: Ömer Faruk Sorak/ Sınav

Aşka bakışı: “Eskiden aşk için, ‘kalp çarpması, yaşam enerjisinin kaynağı’ derdim, şimdi belki hayata bakışım da değişti, öyle diyemiyorum. Aşk, hoş bir kuytu gibi. Size özel, üçüncü insanların sorunlarını almadığınız, sıcacık, kapınızı itip her şeye kendinizi kapadığınız bir şey gibi geliyor şimdi.”

Özge Özder Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

Hayata bakışı: Kendisini, hayatın içinde olmaya özen gösteren, metroya binen, sette yemek kuyruğuna giren normal bir insan olarak tanımlıyor.  Prenses gibi olmanın empati yeteneğini kaybettireceğini düşünüyor. “Oysa rol çıkarabilmek için de, insani özelliklerinizi barındırabilmek için de, belli bir yaştan sonra intihara sürüklenmemek için de o empati duygusuna ihtiyacınız var. Bu yüzden ben prenses değilim. Kendimi daha çok süslü bir köle gibi hissediyorum ama gönüllü bir köle. Mesleğime köleyim. Hayatın sillesini yemedim. Çok büyük hayal kırıklıklarım da yok. Eskiden çok büyük, önemli gelen şeyler şimdi kocaman bir hiç olarak görünüyor. Güvendiğim insanlardan sille yemişliğim vardır ama.”

İş hayatına bakışı: Proje seçerken çok dikkatli davranıyor, içine sinmeyen tekliflerin görüşmesine dahi gitmiyor. Hep farklı karakterleri canlandırmak istiyor. Para ise değerlendirmesini yaparken ikinci planda. “Yaptığımız işte izleyicinin görüşleri çok önemli. Dışarıdaki insanlar çok dobralar. Çocuklar da öyle. Örneğin bir çocuk oyununda çocuğu kandırmak mümkün değildir. Oynarsınız, beğenmezse döner arkadaşıyla muhabbet etmeye başlar. Ayıp falan dinlemez. Dışarıdaki insanlar da öyle ve onların fikirleri her zaman doğru çıkıyor. Sonuçta onlar için yapılıyor bunlar. Bizim camiada hep ‘Ay çok güzel olmuş’ derler. Ama kendi aralarında konuşurlar. Ben projelere çok dikkat ediyorum. Hatta ajanstan gelen çoğu görüşmeye gitmedim. Çünkü hiçbirinde olmak istemedim. İstedikleri kadar para versinler, hiç fark etmez. İçinde bulunmaktan hoşlanmayacağım projelerin görüşmelerine bile gitmem. Hep aynı şeyi söylüyorum; planladığım kariyere yakışmayan bir şeyin adı olmak kendi açımdan iyi değil. Kaliteli bir iş olsun, ben kenarında görüneyim, o daha hoş. Unutulurum diye düşünmüyorum. Bir döngüye inanıyorum. Benim işim tiyatro. Sahneye çıkamazsam ölürüm. Onun haricinde maddi anlamda bir sıkıntıya düşmediğim sürece televizyonda yer almak gibi bir hırsım da yok.”

Kariyer planı: Tiyatroda da ekranda da her seferinde peşinden koştuğu şey; farklı bir karakter egzersiz etmek. Güzel, çekici bir kadını canlandırmayı tercih etmiyor. “Çünkü genelde dizilerdeki bütün karakterlerin kaderleri, başına gelenler belli. O yüzden bana biraz klişe geliyor. Ben karakter oynamayı daha çok seviyorum. ‘Şunu oynarım, bunu oynamam’ gibi bir kaygım yok. ‘Tepki toplarım. Kötü kızı oynamayayım, cici kız olayım’ diye düşünmem. Sıkıcı olur zaten hep aynı tip insanı oynamak.”

Gelecek Hayali: Şu anda Şehir Tiyatroları’nda oynuyor ve yapabildiği kadar çok tiyatro yapmak istiyor. İnsanlar ‘Kimler vardı tiyatro oyuncularından’ dediğinde, akıllarına gelmek istiyor. Ayrıca sinema filmi de yapmak istiyor. “Daha önce sinema filmi yaptım, fakat ön plana çıkan karakterlerden biri değildim. Çok iyi yönetmenler var. Onlarla çalışmayı çok isterim. Kaliteli işlere imza atmak derdindeyim. Bir başrol hayalim de var var ama klişe bir başrol değil. Ben daha çarpıcı, daha rastlanmadık bir rol isterim. Bir şizofren olabilir örneğin.”

Çok uçuk bir hayali var mı? Jim Carrey’in oynadığı ‘Eternal Sunshine of the Spotless Mind’ adlı film gibi bir filmde oynamayı hayal ediyor. “Bir gün umarım Türkiye de o seviyeye gelir ve ben de bir gün öyle bir rolde oynarım. Belki de yurtdışından bir yönetmen gelir, burada bir şeyler yapar. Ne kadar harika olur. Londra’ya gitmeyi de çok istiyorum. Bir kursa gideceğim oyunculukla ilgili.”

Kaygıları:  Çocukluğundan beri hayvanlarla özel bir gönül bağı var. Hayvanların hayatındaki ve hayata bakış açısındaki rolü çok büyük. “Kibirli insaoğlu konunun hep insan olmasını istiyor. Oysa ben hiçbir canlının birbirinden farkı olmadığını düşünüyorum. Aynı yaradanın çocuklarıyız. Ama savaşlar, haksızlıklar, acılar dünyaya insanoğlunun hediyesi ve gündemimizden hiç düşmüyor. Hayvanların acılarından bahsetmek için insanoğlunun gündeminin bitmesini beklemek nafile. Ben onların acılarını dile getirmeyi vicdani bir sorumluluk olarak görüyorum. Sonuçta dünyayı biz bu hale getirdik. Bazen ‘Hayvanlar için bunları yapıyorsunuz da insanlar için ne yapıyorsunuz?’ diye tepkiler geliyor. İyilikten yana yapılan bir çağrının öznesinin sorgulanması beni şaşırtıyor ve üzüyor. Vicdanımızın terazisi yerinde durdukça ve biz iyi insanlar yan yana durdukça iyileşeceğiz, iyileştireceğiz! Elinden tuttuğumuz her çocuk iyi insan olacak biliyorum. Dünya bir gün iyi, adil ve duyarlı bir yer olacaksa, toplumlar dil, din, ırk, insan, hayvan, ağaç demeden yaşamı kucaklayacak ve yaşama saygı duyacaksa bunu sanat başaracak biliyorum. Sanatın ve sanatçının dilinin bağlanmadığı, hiçbir annenin ağlamadığı, hiç kimsenin öldürülmediği bir ülke diliyorum tüm kalbimle.”

Rol modeli: Annesi. “En iyi yol arkadaşlarımdan biridir ve çok iyi anlaşırız. Rol modelimdir. Ayaklarının üzerinde duran, tuttuğunu koparan bir kadındır. “

Özge Özder Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Evde ne yapar?  Evde olmayı seviyor. Mutfakla da arası iyi güzel yemek yapıyor. “Evcimenim. Temizlik yapamıyorum, çünkü astım hastasıyım. O işleri yardımcım hallediyor.”

Hangi filmden etkilendi? ‘Koş Lola Koş’ adlı filmdeki kadın karakteri oynamayı çok isterdi. ‘Elizabeth’ filmindende etkilendi. “Çok güçlü bir kadın ve keskin roller bunlar. En çok da ‘Fight Club’taki Helena Bonham Carter’ın rolünü canlandırmayı isterdim. Benim derdim, zor bir işin altına girip, sınavdan geçmek.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2020- Sadakatsiz
2019 – Mucize Doktor / Kıvılcım
2019 Jet Sosyete/ Sema
2018- Koman Ailem/ Güzide Karaarslan
2017- Rüya/ Ruhsan Giray
2016/2017 – Umuda Kelepçe Vurulmaz /Perihan
2016 – Kehribar Adile Genstald Yarımcalı
2014/2015 – Ulan İstanbul /Sevilay Karam
2011 / 2014- Umutsuz Ev Kadınları /Emel Soylu Bingöl
2009 /2010– Ömre Bedel /Aylin
2007/2009 – Dudaktan Kalbe /Cavidan Meriçoğlu
2006 – İyi ki Varsın /Aslı
2005 – Emret Komutanım /Sultan Hemşire
2004 – Uy Başuma Gelenler
2004 /2006- Haziran Gecesi /Lale
2004 – Aşkın Mucizeleri
2003 – Estağfurullah Yokuşu /Didem
2002 – İyi Aile Robotu /Çağla
2001/2002- Dadi / Derya
2001- Çifte Bela

SİNEMA FİLMLERİ

2011 – Türkan / Koruma Zeynep

2008 – Başka Semtin Çocukları /Gül

2007 – Sıfır Dediğimde /Genç Müberra

2006 – Umut Adası / Sibel

2006 – Sınav /Candan Hoca

TİYATRO OYUNLARI

2018 Gerçek / Alice

2018 -Sürüm 1.9.84

2017- Bak Bizim Şarkımızı Çalıyorlar

2016- Üç Kız Kardeş

2015- On İkinci Gece / William Shakespeare / İstanbul Şehir Tiyatrosu

2014-  Kes ve Kaç / Peter Horsler – İstanbul Şehir Tiyatrosu

2013-Müziksiz Evin Konukları /Neil Simon / Tiyatrokare

2012- Matmazel Julie’den Esinti / August Strindberg / Talimhane Tiyatrosu  2012- Oyun / Samuel Beckett / İstanbul Şehir Tiyatrosu

2011- Gizli Oturum / Jean Paul Sartre / İstanbul Şehir Tiyatrosu

2010- Marat-Sade / Peter Weiss / İstanbul Şehir Tiyatrosu

2008- Leonce ile Lena / Georg Büchner / İstanbul Şehir Tiyatrosu

2008-  Üç Kız Kardeş / Anton Çehov/  İstanbul Şehir Tiyatrosu

2007-  Ceza Kanunu/  İ.Ahmet Nuri Sekizinci / İstanbul Şehir Tiyatrosu

2006- Düş Oyuncakları / Shakespeare Kolaj / İstanbul Şehir Tiyatrosu

2006- Baba (Oyun) / August Strindberg/  İstanbul Şehir Tiyatrosu

2004- Klaksonlar Borazanlar Bırtlar / Dario Fo / Bakırköy Belediye Tiyatroları

2003- Barış Ormanında Yarış / Fikret Terzi / Bakırköy Belediye Tiyatroları

2003- Bahar Noktası / William Shakespeare / Bakırköy Belediye Tiyatroları

2002- İki Kişilik Hırgür / Eugène Ionesco / Bakırköy Belediye Tiyatroları

2002- Cephede Piknik Yok / Fernando Arrabal / Bakırköy Belediye Tiyatroları

ÖDÜLLERİ

2018- Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri / Yılın En Başarılı Müzikal  Komedi Kadın Oyuncusu/ Bak Bizim Şarkımızı Çalıyorlar

2014- Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri /Kadın Oyuncu/ Müziksiz Evin Konukları

2014- Sadri  Alışık Tiyatro Ödülleri/Yılın En Başarılı Müzikal Komedi Kadın Oyuncusu/ Müziksiz Evin Konukları