– Dizide sekiz başrol oyuncusu var. Yine de uzun süre sette kalıyor musunuz?
A.G: Ekip sanki uzun zamandır birlikte çalışmış gibi sakin ve hızlı… Bu sette zannetmiyorum ki, sabahlara kadar perişan olalım.
M.F: Sete inanılmaz derecede hâkim olan bir ekiple çalışıyoruz. Bu da bir oyuncu için büyük avantaj. Böylesine profesyonel insanlarla çalışınca, çok uzun saatler sette kalma gibi durumlar da yaşamıyorum. Herkes işini mutlu şekilde yapıyor ve iyi bir şey çıkarmak için çalışıyor. Umarım hak ettiğimiz sonucu alırız.
Mert Fırat:
‘Hepimiz denenmemişin peşinde koşarız’
– Daha önce bu tarz dizi çekilmedi. Sektör yeniliğe açık olmadığı için riske girdiğinizi düşünüyor musunuz?
A.G: Sektör yeniliğe açık değil düşüncesi, en büyük engel… Yeni neler yapıldı, kaçı başarısız oldu, kaçı karşılığını aldı gibi istatiksel verilere bakmak gerek.
M.F: Bu, bir oyuncu için asla risk değil, tam tersine caziptir. Hepimiz yeni ve denenmemişin peşinde koşarız. Dolayısıyla bunun bir dezavantaj değil, büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum.
– Dizi dışında neler yapıyorsunuz?
A.G: Şimdilik diziye odaklıyım ama set olmadığı günler, ya doğa yürüyüşlerinde ya da denizde yelkenlideyim.
M.F: DasDas, sezona hızlı ve güzel başladı. Benim de rol aldığım, geçtiğimiz sezon sahnelemeye başladığımız ve kapalı gişe oynadığımız ‘Joseph K’ devam ediyor. ‘Arif V 216’ ile ‘Yol Ayrımı’ filmlerim var. 10 Kasım’da vizyonda olacak ‘Yol Ayrımı’nda, Yavuz Turgul ve Şener Şen gibi iki ustayla çalışmak eşsiz bir deneyimdi.