Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Engin Akyürek Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Engin Akyürek Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Engin Akyürek, 12 Ekim 1981 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi,  sinema oyuncusu ve yazar.

Adı: Engin Akyürek
Doğum Tarihi: 12 Ekim 1981
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.90 m.
Kilosu: 83 kilo
Burcu: Terazi
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Eren Akyürek
Instagram: Resmi sosyal medya hesabı yok

Ailesi: Aslen Erzincan Tercan’lı. Ankara’da doğdu büyüdü. Babası memur, annesi ise ev hanımı. Bir erkek kardeşi var. “Ankaralıyım. İstanbul’u seviyorum ama ailem Ankara’da. Ankara’da doğdum, büyüdüm. Ankara’yla başka türlü bir bağım var. Aidiyet duygusu gibi. Ama ‘Git Ankara’da yaşa’ dersen, çok zor yaşamam.  Bir erkek kardeşim var. O bankacı. Babam memur emeklisi. Annem ve babam seçimlerimiz konusunda tercihi bize bırakır. ‘Türkiye’nin Yıldızları’ adlı yarışmaya katılmaya karar verdiğimde de güvendiler, sağ olsunlar.  Bizim dönemimizde aslında zordu. Böyle bir yarışma ya da buna benzer bir örnek yoktu.”

Çocukluk yılları: Mahallede top koşturduğu güzel bir çocukluk geçirdi. “Çocukluğumda arkadaşlarımın babalarının büyük çoğunluğu memurdu. Ve böyle bir hayat kurgumuz vardı. Hatta arkadaşımın babası memursa sorun yoktu, onunla görüşebilirdim. Çünkü memursa, ailesi belli bir kültür ve eğitim vermiştir diye düşünülürdü.  Anne ve babam ben bu işlere başlamadan önce oturduğumuz yerde yaşıyorlar hâlâ. Oradaki hayatımız aynen devam ediyor. Ben oradan ayrıldıktan, oyunculuk yapmaya başladıktan sonra hayatımızda çok bir şey değişmedi. Sadece annemin yıllardır görüşmediği insanlar, diziyi izleyip arama ihtiyacı hissediyor. Ailemle bağım hiç kopmadı; bayramlarda, her fırsatta giderim yanlarına. Teknoloji bir yandan çok kıymetli; hayatımızı olağanüstü kolaylaştırıyor ama örneğin misket oynamak, top oynamak benim çocukluğumun en önemli sosyalleşme aracıydı. Bugün apartman arasında büyüyen bir çocuğun halı saha olmasa top oynayabileceği boş bir arazi yok. Boş arazi top oynadığın, eğlendiğin, sosyalleştiğin ve tüm arkadaşlık ilişkilerini deneyimlediğin yer demektir. Teknolojiyi hayatımıza dahil ederken bunları devam ettirmeyi ihmal etmeyelim diye düşünüyorum.”

Eğitim hayatı:  Ankara Üniversitesi Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu.

Hayatının dönüm noktası: ‘Türkiye’nin Yıldızları’ adlı yarışma programına katılarak birinci olması hayatının akışını değiştirdi. 22 yaşımda Ankara’dan trenle geldim İstanbul’a. O zamanlar uçak bu kadar yaygın değil. Zaten İstanbul-Ankara arası trenin insanda yarattığı nostaljik bir his de var. Çok soğuk bir gündü, kar vardı Sene 2003. Birinci olarak tamamladığım oyunculuk yarışmasının ilk elemelerine katılmak için gelmiştim. Deyim yerindeyse bavulumu aldım, trene bindim, Haydarpaşa Garı’na indim. Burada amcamlar vardı. Sonra süreç başladı. Bugünleri hayal edemiyordum. Bizim yarışma oyunculuk üzerine yapılanların ilkiydi. Önümde bir örnek yoktu ki hayal edeyim. Herkesin bir hayali vardır elbet. Ankara’dan kalkıp İstanbul’a gelmiştim ve benim de hayallerim vardı, iyi bir şeyler yapmak istiyordum. Ama diziler bu kadar yaygın değil, böyle bir yarışmadan çıkan bir örnek yok önümde. Bugünleri hayal edemedim. Oyunculuk yapmak istiyordum ve bunun için heyecanım vardı. İçimde iyi bir şeyler yapacağım hissiyatı vardı.”

Engin Akyürek Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Yabancı Damat’ dizisinde canlandırdığı ‘Kadir Sadıkoğlu’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Bir Bulut Olsam’ dizisinde canlandırdığı ‘Mustafa Bulut’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: En çok, sevdiği insanların lafını dinliyor, sakin, inatçı ve agrasif değil. “İlla ‘Benim dediğim doğrudur’ inadım yok. Doğru olana karşı bir adalet duygum var. Yaptığımız işten dolayı kendi doğrularınız olması ve bunda ısrarcı olmanız gerekiyor ama bunları doğru enerjide ifade etmeniz gerekir. Kavgacı ve agresif biri değilim. Bazen çok düzenli oluyorum, bazen inanılmaz dağılıyorum. Evde bir dağılıyorum, sonra toparlanıyorum. Evde kitaplarım ve filmlerim çok düzenlidir. Ama çantam inanılmaz karışık, hiçbir şey bulamazsınız. Biraz ruh halimle alakalı. İkili ilişkilerde en çok samimiyetsizliğe dayanamıyorum. Samimi değilseniz birçok negatif duyguyu da yanınızda getiriyorsunuz.”

Sosyal: Çok arkadaşı var Ankara’daki arkadaşlarıyla da hala görüşüyor. Boş zamanlarında sevdikleriyle vakit geçirmeyi seviyor. “Benim Anadolu yakasında bir hayatım var. Çoğunlukla oradayım. Arkadaşlarım ve çevrem de o tarafta. İşim olmadıkça Avrupa tarafına geçmiyorum. Çalışmadığım dönemlerde çalıştığım zamanlarda vakitsizlikten yapamadığım şeyleri yapıyorum. Oyuncu arkadaşlarım da var, mahalleden ya da Ankara’dan görüştüğüm arkadaşlarım da var. Kendimle vakit geçirmeyi de severim. Bir yere gidip kitap okumaya bayılırım. Onun dışında öykülerim var. ‘Kafasına Göre’ diye bir dergimiz var. İki ayda bir çıkıyor. Hem onun içeriğiyle ilgileniyorum hem de orada kurmaca hikayelerim yayımlanıyor. Yurtdışına da yolluyoruz, isteyen çok kişi oluyor. Bu beni çok mutlu ediyor. İnsanlar farklı dillere çevirtip okuyorlar. Bu çok değerli bir şey. Oradaki hikayeler çok farklı.”

Düşünce yapısı: İyi oyuncu olarak anılmaktan mutluluk duyuyor. “Oyuncuyum, başka bir mesleğim yok. Hayatta tek bir şey yapıyorsunuz, onunla ilgili de güzel şeyler söyleniyorsa, bu çok mutluluk verici. Yorumlar güç veriyor, motive ediyor ve işinizi daha güzel yapmanızı sağlıyor. Oyunculuk, biraz da motivasyon işi. Kendinizi iyi hissetmeniz gerekir. Hayaller kurmak, işinizi daha iyi yapmanız için güç kaynağı.”

Sette nasıl birisi? Sette ego çatışmalarını doğru bulmuyor, bugüne kadar yer aldığı projelerde böyle bir çatışma yaşamadı.  “Çalıştığım setlerde böyle bir durum yaşamadım. Bu tip şeylerden uzaklaşmak gerek. Zaten zor bir iş yapıyoruz, yoğun çalışıyoruz, setin ve karavanın içinde bir de bunlarla mücadele etmek yorucu olur. Artık sektör o olgunluğa erişti. Bu tip şeyleri yaptığınızda göze de batıyor.”

Mutluluk kaynağı: Türkiye’de ve yurtdışında büyük bir hayran kitlesi var bu durumdan mutluluk duyuyor. “Sevenlerimin ilgisi çok değerli, mutluluk verici. Beni tanımıyorlar sonuçta, oynadığım karakterleri biliyorlar. Sosyal medya hesaplarım da yok, oradan bir iletişimimiz de olmuyor. Yazdığım dergi var, menajerlik şirketinin Instagram ve Twitter adresi var. Buna rağmen güzel bir bağımız ve arkadaşlığımız var. Çok güzel şeyler yapıyorlar, beni Darüşşafaka Cemiyeti gibi değerli organizasyonlarla buluşturuyorlar. Özel bir durum. Bu sorumluluk noktası, sizi tercihlerinizde daha dikkatli yapıyor.”

İlk sinema filmi: Kerem Deren / Bi Küçük Eylül Meselesi

Engin Akyürek Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

Hayata bakışı: Hayatının merkezinde oyunculuk var. “Oyunculuğu çok seviyorum ve bunun için her zaman hayallerim var. Ama bunun yanından biriken hikayelerimi anlatmak istiyorum. Belki yurtdışında ortak bir proje yapabilirim. 10 yıldır hep televizyon işlerine konsantre oldum. Biraz daha sinemaya konsantre olmam gerektiğini düşünüyorum. Sinemada farklı filmlerle var olabilirim. Modern hayat bir şeyler sunuyor ama ne götürüyor. Modern hayatın benden götürdükleri kafayı taktığım bir şey. Sadece akıllı telefonlar, sosyal medya üzerinden konuşmuyorum, duygulardan söz ediyorum. Birbirimizi anlamak, hissetmek eskisi kadar kolay değil. Hayatta anlar vardır, o anlar da değerlidir. Çocukken o kadar eğlenip, mutlu oluyorken şimdi niçin bu kadar sert ve mesafeli ilişkilerimiz. Bunlar aslında kafamdakiler. İçimizdeki çocukla ilgili.”

İş hayatına bakışı: Hem televizyonda hem de sinemada başarılı olarak anılması iş hayatındaki sorumluluğunu da artırıyor. “İşimi daha iyi yapmam noktasında bir sorumluluk yüklüyor. Eğer ortada bir durum varsa süreci devam ettirmek gerekir. Ama bu travmatik, ağır, gece gündüz düşündüğüm bir sorumluluk değil. Roller ve hikayeler size gelir, bazen yapmak ister ve peşinden gidersiniz. Bir şey başarmak üzerinden kurgulamazsınız. O sonuçtur. İşin özü, projenin içinde olmayı istemek. İnandığım bir iş olmalı. İçinde olmaktan keyif almalıyım. Televizyon işinde şöyle bir durum var, o projede neden olduğunuzu kendinize samimi bir şekilde söylemediğinizde, işten sıkılırsınız. Çünkü çok uzun süre çalışıyoruz. Projeler bazen hayatımızın 1.5-2 yıllık sürecine denk geliyor. Sıkılmamak, kendinizi doğru ifade edebilmek için de aradığınız hissi ve duyguyu bulmanız gerek.”

Kariyer planı: Proje seçiminde öncelikle, inanabileceği ve içinde mutlu olabileceği hikayede yer almaya çok önem veriyor. “Seyirciyi şaşırtmak gibi bir derdim yok. Benzer duyguda ve tonda roller de oynayabilirsiniz. Ben sadece inanabileceğim roller olsun istiyorum. Karaktere kalbinizi ve ruhunuzu koyabilmelisiniz. Tarih bölümü mezunuyum. Tarihi seven biri olarak dönem işlerini de seviyorum. İlk işlerimden ‘Karayılan’ dönem projesiydi. Tekrar bu tarz bir işte olmayı isterim. Kendime komedi oyuncusu demem ama iyi bir komedi filminin içinde olmak isterim. Güzel de olur.”

Gelecek Hayali: İleriye dönük hayalleri arasında kendi hikayelerini yazıp çekmek var. “Anlatmak istediğim dünyalar ve karakterler var. Ekranda olmadığım dönem, o anlamda biraz ‘Ne yapabilirim, ne yapmam lazım’ı görmemi sağladı. Mesele, yazdığınız şeyleri hayata geçirebilmek. Uzun vadede yönetmenlik yapmak gibi bir isteğim de var. Şu anki planlarım ve hedeflerim oyunculukla ilgili. Ama kendi yazdığım bir hikayeyi çekmek isterim. Sinemayı seviyorum ve orada var olmak istiyorum. Sinemaya daha çok konsantre olmam gerektiğini düşünüyorum. Onunla ilgili hayallerim var.”

Kitap yazmaya nasıl karar verdi? 2018 yılında ilk kitabı ‘Sessizlik’i yayınladı. Yazı yazmak hayatında hep vardı. Kitabından elde edilen geliri  Darüşşafaka’ya bağışladı. “Üniversite zamanlarında öyküler yazıyordum. Çok sistematik yazmıyordum ama arada yazdığım öyküler vardı. Sonra Ankara’dan çok yakın bir arkadaşımın çıkardığı ‘Kafasına Göre’ adlı dergide yazmaya başlayınca, birikmeye başladı. Birikince de neden bunları kitap yapmıyoruz diye düşündüm. Farklı konularda yazmış olmama rağmen bir evrenin içerisinde bir adamın bu meselelere bakışının toplamı gibi oldu. Meselelere aynı tatta bakan bir şey haline geldi.  Şöyle bir algı olsun istemedim aslında geçmişe özlem ya da geçmişe dair bir güzelleme gibi bir hisle yazmadım. Sadece bugünün içindesin, bugünkü duyguları, hisleri karşılaştırabileceğiniz tek şey geçmişin. Çocukluğum ve okul maceralarım bir araya geldiğinde güzel bir hikaye noktasına geldiğimi hissettim. Son yıllarda hayat fark etmediğimiz bir hızda gelişti. Daha hızlı. Birbirimizi daha az dinlediğimiz ve birbirimizle daha az iletişim kurduğumuz, daha az hissettiğimiz bir hayata doğru döndük. Hepimiz için geçerli bu. Bunları fark etmeye başladığım noktada aslında bu hikayeler ortaya çıkmaya başladı. Kitabın gelirini de Darüşşafaka’ya bağışladım. Hayranlarım sağolsun bir doğum günüme istinaden bağış toplamışlardı ve bir kısmıyla bir araya geldik Darüşşafaka’da. Neler yaptıklarını detaylı öğrenince bu ülke için ne kadar önemli bir kurum olduğunu anladım. Buna katkı sağlamak istedim. Paylaşmak çok güzel, paylaştıkça bu bahsettiğimiz şeylerin tadını daha iyi alıyoruz diye düşünüyorum. Sertlik yumuşar, hız da azalır, misketlerini paylaşan çocuğa döneriz.”

Engin Akyürek Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Kaygıları: Türkiye’de ciddi anlamda gördüğü şiddet problemini kaygı verici buluyor. “Ben oyuncu olarak bugün ortaya çıkan tablodan tabii ki rahatsız oluyorum. Ama insan şunu da sorguluyor. Bu hep var mıydı? Modern hayatla birlikte dozu artmış olabilir. Medya bunları duymamıza mı vesile oldu? Bunu anlamaya çalışıyorum. 30-40 yıl önce de bu taciz meseleleri vardı da gizli kalıp insanların travmaları olarak mı devam ediyordu bilmiyorum. Bu meseleyi 20 sene sonra daha iyi anlayabiliriz. Belki de vardı ve haberleri yapılmıyordu. Modern çağın araçları belki de bunun açığa çıkmasına vesile oldu. Biz de takip edebiliyoruz. Biri bir tweet atıyor ve hepimiz o olayı takip edebiliyoruz.”

Sosyal medya ile arası nasıl?  Sosyal medya hesabı yok. “İleri de belki sosyal medyada olurum bilmiyorum ancak şu an böyle bir ihtiyaç hissetmiyorum. Bunun da tanınmakla alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bu işi yapmasaydım da yine açmazdım gibi geliyor. Hayatıma dair bir anı paylaşmak istemem, paylaşacaksam da o çok özel bir an olmaz, bilmiyorum. Bunlar da öyle çok kalın çizgiler değil esasında. Arkadaş ortamında da telefonumla çok ilgilenmem, yemek yiyorsak, sohbet ediyorsak, ters çeviririm ve bakmam. Bunu karşımda beni rahatsız edecek şekilde yapana da gıcık olurum. Saygısız bir tutum değil mi? O zaman karşımdaki kişi benimle değil, yazıştığı kişiyle de değil. İşte bu modern insanın sorunu, nerede olduğumuz belli değil. Bazen evde iki üç saat kapatıyorum telefonu.”

Doğa ile ilişkisi: İstanbul’da Anadolu Yakası’nı en çok da Kalamış ve Fenerbahçe’yi seviyor. “Bu sadece sakin ve huzurlu olması dışında hayat duygusuyla alakalı. Burada yaşayanlara bir aidiyet duygusu, hissi veriyor. Ben Ankaralıyım ve geldiğim yere benzetiyorum. Denizin dışında. Yaşadığım yer diye söylemiyorum ama Kalamış ve Fenerbahçe’de, sokakları, hissini, marinayı seviyorum. Bağdat Caddesi bana iyi gelen yerlerden biri. İstanbul’un belki çok daha güzel yerleri olabilir ama ben sokakta olmayı seviyorum. Yorucu olmayan bir kalabalığı seviyorum. Kalabalığın içinde var olmak bana iyi geliyor. Avrupa Yakası’nda da yaşadım, çok vakit geçirdim. Bebek, Arnavutköy çok güzel. Hatta dünyanın en güzel manzarasına sahip. Üsküdar’ı da çok seviyorum. Olağanüstü bir manzaraya sahip. Şantiye durumundan kurtulup, kendini hissettirmesi lazım. Aslında ben İstanbul’u çekimler sırasında tanıdım. Çekimler sayesinde şehrin çok farklı yerlerine gittim.”

Evde ne yapar? Boş vakitlerinde evde zaman geçirmeyi de seviyor. “Tatil yaparken, zamanı çarçur etmesini seviyorum. Sabah kalkıp güne dair plan yapan biri değilim. Çok güzel zaman öldürürüm. Bundan da büyük keyif alırım. ‘Bugün de boş geçti’ diye düşünmem. Yalnızlıktan keyif alırım. Bazı insanlar vardır, zamanı çok iyi kullanmak isterler, ben onlardan değilim. Bazen bir yere gidip, üç saat orada oturabilirim. Arabayla bir yere giderim, oranın mutlaka görülecek yerleri vardır, yolda keyifli bir kafe gördüysem otururum, kalkmam oradan, görülecek yerleri görmeden dönerim. Canım sıkkın olduğunda kitap okurum. İyi gelir bana. Arkadaşlarımla, dostlarımla buluşmamaya gayret ederim çünkü haksızlık etmek istemem onlara. Çok çok canım sıkkınsa uyurum.

En sevdiği yazarlar: Paul Auster sevdiği yazarların başında geliyor. “Türkiye edebiyatından da Hasan Ali Toptaş’ı gerçekten çok beğenerek okurum. Yazdıkları bana ufak ufak sinmiştir. Türkçeyi çok iyi kullanabilen, yaşayan bir efsane diye düşünüyorum. Ankaralıdır da. Ortaokulda keşfetmiştim. Sezgin Kaymaz, o da Ankaralı, çok iyi bir edebiyatçıdır. Bunlar yereli evrensele ulaştırabilen yazarlar diye düşünüyorum. Okuduğumda hissettiğim şey, katıksız, güçlü bir Türkçe. Orhan Pamuk’u da çok severim, müthiş detaycı bir kalem. Aslı Erdoğan’ın öykülerini severim. Buket Uzuner’i severim; doğaya, insana duyarlılığı çok kıymetlidir.”

Modayı takip ediyor mu? Kıyafet alışverişini kendisi yapıyor ama alışverişte zaman harcamayı çok sevmiyor. “Alışverişi de sevmem, sıkılırım. İlk gördüğümü alır giyerim. İmaj kaygım yok. Sevdiğim şeyler var, asla giymeyeceğim şeyler de var. Beyaz pantolon asla giydiremezsiniz, renkli kot çok sevmem. Sadelik tercihim.

TELEVİZYON DİZİLERİ

2004/2007 – Yabancı Damat/ Kadir Sadıkoğlu

2006 – Kader / Cevat

2007/ 2008 – Karayılan / Nizipli

2009 – Bir Bulut Olsam / Mustafa Bulut

2010/2012 – Fatmagül’ün Suçu Ne? / Kerim Ilgaz

2014/2015 – Kara Para Aşk / Ömer Demir

2017 – Ölene Kadar / Dağhan Soysür

2019/2021- Sefirin Kızı / Sancar Efeoğlu

SİNEMA FİLMLERİ

2014 – Bi Küçük Eylül Meselesi / Tekin

2018 – Çocuklar Sana Emanet / Kerem

2018- Başka İhtimal (Kısa Film)

2019 – Bir Aşk İki Hayat / Umut

ÖDÜLLERİ

2006 – ÇASOD Oyunculuk Ödülleri/Umut Veren Sanatçı / Kader

2007 -39. SİYAD Türk Sineması Ödülleri / Umut Veren Sanatçı / Kader

2012 – Kadir Has Üniversitesi / En Has Erkek Dizi Oyuncusu/ Fatmagül’ün Suçu Ne?

2011 – TelevizyonDizisi.com En İyiler Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu / Fatmagül’ün Suçu Ne?

2012 – AyakliGazete.com Yılın Televizyon Yıldızları / En İyi Erkek Drama Oyuncusu / Fatmagül’ün Suçu Ne?

2012 – TelevizyonDizisi.com En İyiler Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu / Fatmagül’ün Suçu Ne?

2014 – TelevizyonDizisi.com En İyiler Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu / Kara Para Aşk

2015 – Uludağ Üniversitesi En İyiler Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu / Kara Para Aşk

2015 – Seul Drama Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu / Kara Para Aşk

2015 – Uluslararası Emmy Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu Adayı / Kara Para Aşk

2015 – 4. Kristal Fare Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu / Kara Para Aşk

2017- Altın Kelebek Ödülleri / Kendi Mucizesini Yaratanlar Ödülü

2017 – Peru Latina Turkish Awards / En İyi Erkek Oyuncu Ödülü

2019 – Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri / Ayhan Işık Özel Ödülü

2020 – 3. Uluslararası İzmir Film Festivali / En İyi Erkek Oyuncu / Sefirin Kızı

KİTABI

2018- Sessizlik