*Hocam Ömer oyunbozanlık yapıyor, canım.net’ten alıntı yapıyor hocam. Olm güzel sözler söylenecek, kadınlar yüceltilecek, eski sevgiliye dokundurulacak denseydi biz de çalışırdık. Hocam Ömer konkurdan çıksın, kasıyor.
Bir de her iyi bir laf dediğinde dönüp dönüp Defne’ye bakıyor. Ben olsam, o kadar vizyonsuzum ki ”ne demek kadınları anlamam ya ben anlaşılmayacak ne dedim be adam, sn bni hç dinlyr msn ki aptl:/” der, kurupastaların kalanlarını da ağzıma atar giderim. Defne Ömer’in aldığı elbiseyi giyerek kafa karıştırdığını sansın, Ömer Defne’nin aklına zopalarnan daldı. Kafasının içindeki anı gongunu vurdu ve gitti.
Ömer de az şovmen değil. Kanada başbakanının gazeteci şovu gibi; ”sivri topukların üzerinde şahane görünmeyi becerebilen bir kadının rahatlığını sağlamak da biz erkeklere düşüyor eheehehehehe nasıl laf ama, Sinan nasıl laf eheheheeh Defne duy duy,” dedi ve kendi kendine high five yaptı. Bir insan kendi kendinin PR’ını ancak bu kadar iyi yapabilir. Sinan topantılarda ne kadar şaşkın ve şapşikse, Ömer de o kadar karizma ve canım.net.
Defne öyle bir sarsıldı ki, kafası on dakika sonra geldi; ”kadınları anlamak değil sevmek lazım.”. Aç bir telefon sor işte, ”Bro sana bir şey sorucam çok kısa, dakikam yok. Son karar bu mu, anlatmıyorum sen de seviyorsun? Ha değil mi? Yok ben öyle genel aradım. Eeee napıyorsun tasarımlar şeyler…”