Tansu, 11 yaşındayken oturdukları Kumburgaz’da ana yolda bir kaza geçirdiğinde annesi bildiği Handan’ın büyük bir acı yaşadığını. Balkondan atlayarak koştuğunu, babası bildiği kişinin de Silivri’deki işinden kısa sürede geldiğini anlattı ve anne bildiği kişinin kendisini sevgiyle büyüttüğünü ifade etti.
Annesi olarak bildiği ama öldüğünde erkek çıkan Nail Ç. hakkında çok fazla yorum yapmaktan kaçınması dikkat çekti.
Tansu’nun gerçek babası Adnan Bey de yayına çıktı ancak sağır ve dilsiz olan baba, işaret diliyle duygularını anlatmaya çalıştı. Kızını ilk gördüğü anı anlatmaya çalışan baba, bebeğin çalındığını öğrendiğinde yaşadıklarını işaret diliyle “Anlatamam o anı, dünyam başına yıkıldı” ifadesini kullandı. Oğlu Mümin, o dönemde çalan kişi ile ilgili robot resim çizildiğini babasının uzun süre o fotoğrafa bakıp “Sen benim kızımı nasıl çalarsın, benim evladımı benden nasıl alırsın” diyerek isyan ettiğini anlattı.
Tansu’nun abisi Mümin ise kız kardeşi ilk doğduğunda kendi isteğiyle adını Funda koyduklarını anlattı. Kendi içinde yıllardır annesine çok üzüldüğünü ve çok büyük acılar yaşadıklarını belirten Mümin, ailesinin yıllardır kızlarını aramaktan vazgeçmediklerini ifade etti.
“TANSU: NEREDEN BAŞLAYACAĞIMI BİLEMİYORUM”
Tansu, yeni ailesinin kendisini çok güzel karşıladıklarını mutlu olduklarını belirterek aynı zamanda içinde bulunduğu durumu da samimi bir dille anlattı. Kendi içinde büyük karmaşa yaşadığı görülen Tansu, bu süreçten sonra ne yapacağını çok da bilmediğini anlattı. Tansu şunları söyledi: “Dün beni evlerinde çok güzel karşıladılar davulla zurnayla. Orada kalayım mı bilemedim. Nereden başlayacağımı bilemedim. Oturayım biraz, kalayım hissedemedim. 24 yılı kapatmak çok zor. Alışmak lazım, tanımak lazım, bu saatten sonra baba bildiğim kişiyle de aynı evde duramam. Ona nasıl hitap edeceğimi de bilemiyorum. Şu an hayatım düzene girdi ama ben adapte olamadım. Sevineyim istiyorum. Onları anlıyorum, 24 yıl beklediler ama benim bilgim yoktu. Ben ailem var biliyordum, öldü. Onlarla da DNA sonucundan sonra mesafe oldu. Üniversite okudum, kendi ayaklarım üzerinde durabilirim. Ne orada olur, ne burada olur, iki tarafla da temasta olmak istiyorum. Baba bildiğim kişi dün akşam görüştüğümüzde çok kötüydü. Onu dün ilk defa ağlarken gördüm, gözleri şişmişti, konuşamadık bile, onun için de çok üzüldüm. Bir anda onu da bırakamam. Sadece arada bir mekik dokuyacağız. Oraya gideceğim buraya geleceğim, o şekilde olabilir.”