Kitabın ismi ‘Gerçek Hesap Bu!’, peki “Üstü kalsın” diyor musun?
– Diyorum!
Gümüşlükspor röportajında sana “Çok kişi bana senin için ‘Hayattaki duruşuyla sanki Beşiktaşlı olması lazım’ gibi şeyler söyledi, bu konuda ne dersin?” şeklinde bir soru sormuş ve Fenerbahçelilerden, “Böyle soru olur mu?” türü tepkiler almıştım. Lakin kitapta yer alan ‘Evladıma Miras Bu Sevda’ başlıklı yazın “Sende Beşiktaşlı tipi var…” cümlesiyle başlıyor ve ardından dayının futbolculuğu üzerinden Metin, Ali, Feyyaz döneminin başlangıcına olan tanıklığını anlatıyorsun.
Evet, beni hep Beşiktaşlı kabul edenler çıkmıştır. Yazıda da belirttiğim gibi Beşiktaşlı olmam için koşullar hep çok elverişliydi. Dayım Alaattin Çiçek, takımın altyapısındaydı. Daha sonra Metin, Ali, Feyyaz, Gökhan ve dayım birlikte oynadılar. Donanma Kupası vardı bir zamanlar. Beraber çıktılar A Takım’a ve dayım o kupada oynamıştı. Sonra Almanya kampı vardı, o kamp öncesi dayımı Düzcespor istedi, oraya gitti. Sonraları birçok takımda oynadı, şimdi teknik direktörlük yapıyor. Bergama Belediyespor’un başında. Taraftarlık meselesine dönersek nihayetinde ben çubuklu formanın hayranıyım, hayatımdaki en tartışılmaz şey de Fenerbahçe.