Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Aslı Tandoğan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Aslı Tandoğan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Aslı Tandoğan, 2 Nisan 1979 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema, tiyatro oyuncusu ve arp sanatçısı.

Adı: Aslı Tandoğan
Doğum Tarihi: 2 Nisan 1979
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.63 m.
Kilosu: 56 kilo
Burcu: Koç
Göz Rengi: Yeşil
Babası: Cumhur Tandoğan
Eşi: Cahit Tan Yeşilada
Çocuğu: Atlas Yeşilada- Arya Yeşilada
Kardeşleri: Tek çocuk
Instagram: https://www.instagram.com/aslitandoga
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Aslı Tandoğan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Ailesi:  Babası balet, ailesinin tek çocuğu, küçük yaştayken anne ve babası ayrıldı, tek çocuk olarak büyüdü. 2014 yılında finansçı Cahit Tan Yeşilada ile evlendi, çiftin bir erkek bir de kız çocuğu var. “Babam balet, teyzem balerin, annem resim ve heykel yapar. Bir sene Bilkent’te keman okudum, sonra konservatuvar sınavlarına girdim. Nefesli ve vurmalı sazlar gibi daha asi enstrümanlar istemiştim, ama arpta karar kıldım.”

Çocukluk yılları: “Tek çocuk olmama rağmen ailem beni nazlı yetiştirmedi. Ağladığımda ‘Ağlaman bitince gel’ derlerdi. Biraz erkeksi yetiştirildim. Bana ayaklarımın üstünde durmayı öğrettiler.”

Eğitim hayatı: Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı arp bölümünden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2003 yılında ‘Gülüm’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Aşka Sürgün’ dizisinde canlandırdığı ‘Dilan Şahvar’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Doğal, samimi, mütevazi, disiplinli, azimli, çalışkan.

Sosyal: Ok atıyor, at biniyor aynı zamanda dalıyor. “Haftada iki gün gidip ok atıyorum. Hatta daha ileri bir tekniğe geçip yarışmalara katılmayı düşünüyorum. Fakat ok atarken parmak kasları çok çalışıyor. Parmaklarım kalınlaşırsa arp çalmamı engeller mi diye korkuyorum.”

Düşünce yapısı: İnsanın kusurlarıyla barış sağladığında daha mutlu olacağını düşünüyor. “Bizi özel ve biricik yapan şeyler aslında kusurlarımız. Gözlerimizden çıkan hayat enerjisi bizi güzelleştirecek tek şey. Normal hayatımda makyaj yapmayı sevmiyorum, makyajsız olduğumda kendimi hafif ve mutlu hissediyorum.  Baskıdan kurtulup kendimiz olmak için aslında o kadar çok mücadele ediyoruz ki. O mücadele bizi yıpratıyor ve birer mutsuz insan haline getiriyor. Aslında en iyi yol gösterici insanın iç sesidir. İç sesini dinle, mutlu ol.”

Sette nasıl birisi?  Setlerin çalışma ortamı ne kadar zor olsa da sette olmayı çok seviyor. “İlkokuldan sonra küçük yaşta başladım konservatuvara. O disiplinli hayat nedeniyle bana yakın geldi setler. Dakiklik, hız, bunlar benim için zaten önemli. Sette aradığım şeyleri buldum. Sette çalışmak zor. Ancak teknik ekibi düşününce oyuncular için o kadar değil. Sette arkadaşlarım için daha çok üzülüyorum; hiç hayatları yok. Umarım yapımcı ve kanallar daha duyarlı olacak.”

Mutluluk kaynağı: Bugüne kadar yer aldığı projelerde usta isimlerle karşılıklı oynadığı için kendisini şanslı hissediyor.  İlk sinema filmim ‘Kabadayı’da Şener Şen ve Kenan İmarzalıoğlu ile başrol oynadım, çok şanslıydım. Şener Şen, Türkan Şoray, Erkan Can, Kenan İmirzalıoğlu ve daha pek çok isimle rol aldım. Setlerde çok fazla şey öğrendim. Ama prenseslik gibi bir durum yok, önüme bu teklifler geldi, kabul ettim ve işime sarıldım.”

İlk sinema filmi: Ömer Vargı/ Kabadayı

Aslı Tandoğan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Hayata bakışı: Hayattaki mutluluk ve huzurun bu en büyük başarı olduğunu düşünüyor. “İşimden çok memnunum. Elimden geldiği kadar devam etmek istiyorum. Buna devam ederken de mutlu ve huzurlu yaşamaya çalışıyorum. Öyle yakalamaya çalıştığım ekstra bir şey yok. Gezebildiğim kadar gezmek, müzik yapıp dil öğrenmek ve güzel günler geçirmek istiyorum. İçimden gelmeyerek hiçbir karar veremem. Zorla bir karar verdirilmek istendiğinde mutlaka son an bile olsa vazgeçerim. Çünkü bu beni hasta eder.”

İş hayatına bakışı: Projeye önem veriyor, eğer içinde sırıtmayacağı bir projeyse kendisine kurallar koymadan her rolü oynamayı tercih ediyor. “10 yıl arp çaldıktan sonra ya operada ya da senfoni orkestrasında çalmaya yönleniyorsun. Antalya’ya Senfoni Orkestrası’na girdim. Sonradan bir şekilde arkadaşlarım ikna etti ve İstanbul aklımda yokken geldim. İki sene adapte olamadım. Ancak şimdi set dışında bir hayat düşünemiyorum, set bağımlısıyım. Ayrı kalınca daha iyi anladım. Her gün sette olmak yorucu, zaman geliyor serumlarla çalışıyoruz. 40 derece ateşle halüsinasyonlar görerek, ‘Anne anne’  diye sayıklayarak sahne çektiğimizi hatırlarım. Sete gitmemen için ölmüş olman gerekiyor. Sağlığım elverdiği kadar setlerde olmak istiyorum.”

Formunu nasıl koruyor? Pesketeryan, sadece deniz ürünleri yiyor kırmızı ve beyaz et tüketmiyor. Bol bol su içiyor, spor yapıyor. “Küçüklüğümden beri eti zorla yerdim ama 10 senedir hiç yemiyorum.  Kesemeyeceğim hiçbir hayvanı yememeye karar verdim. Avlayabileceğim hayvanlarla besleniyorum. Balık yerken de kötü hissediyorum ama bir şekilde beslenmem lazım. Küçükken babam balık tutardı, ben de arkadan teknenin altına dalar balıklar oltaya yakalanmasın diye onları debelenerek uzaklaştırmaya çalışırdım. Fazla yersem kilo almaya elverişli bir yapım var. Bir gün yürüyüş yapıyorum ertesi gün pilates. Bol su içiyorum. Öyle abur cubur yemiyorum ama çikolatadan vazgeçemiyorum. Makyaj günlük hayatımda kullanmıyorum. Dizilerde rimel bile sürmüyorum.”

Kaygıları: Aktivist, hayvan hakları için yapılan yürüyüşlere en ön sıralarda katılıyor. “Hayvanlarla ilgili hassasım. Toplum Gönüllüleri Vakfı ile de çalışıyorum. Bunları herkes yapabilir, o kadar az zaman alıyor ki. ‘Bunları yaptım’ demekten utanıyorum. Ancak çok keyifli ve insanı manevi anlamda besliyor.”

Annelik hayatına ne kattı? Anneliğin kendisini tamamladığını düşünüyor.  “İnsan kendi annesine dönüşüyor çok acayip bir şekilde. Bir anda nerdeyse tüm halleri ile annen oluyorsun. Annelik beni tamamladı tamamlamaya da devam ediyor. Çocuklarım gelişim gösterdikçe ben de farklı hallere bürünmeye devam ediyorum. Onlar büyüdükçe ben de büyüyorum. Çocuk aile üçgenini tamamlıyor bence. Biz aile olmayı çok seviyoruz. Eşim de inanılmaz ilgili bir baba. Benim yükümü alıyor diyemem, çünkü herkesin çocukla ilgili farklı sorumlulukları var, ama kendi alanında yapması gereken her şeyi fazlasıyla yapıyor eşim. Bir annenin yapması gereken her şeyi yaparken bir de babanın sorumluluklarını üstlenmem gerekmiyor yani. Bu konuda çok şanslıyım. Mutluluğumuz ve sevgimiz katlandı çocuklarımızla beraber.”

Sosyal medya ile arası nasıl? Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor ancak genelde duygularını sosyal medyada çok yansıtan biri değil. Açtığı YouTube kanalı ile hayranları ile buluşuyor. “Sosyal medyayı çok yoğun bir şekilde kullandığım söylenemez. Olumsuz ve negatif düşünceler beni yoruyor. Aynı zamanda siber zorbalığa karşıyım. Oturduğu yerden ahkam kesenler, hiçbir işin ucundan tutmayıp yapılanları eleştirenlere laf yetiştirmek mümkün değil. YouTube Kanalı açmaya karar vermeme neden olan şey ikinci hamileliğimdi. İlk hamileliğime göre daha zorlu bir hamilelik geçirdim. Fazla hareket etmek beni çok yoruyordu. O yüzden ev konforunda insanlara nasıl ulaşabilirim diye düşündüm. YouTube kanalı açma fikri geldi aklıma. Videoları çekerken çok eğleniyorum. Tamamen ev halim. Kendi içinde esprili bir kanal.  YouTube da kendimim. YouTube çekimlerini zaten ev konforunda olmak için yapıyorum.”

Doğa ile ilişkisi: İlk çocuğu Atlas’ın doğumundan sonra ailesiyle beraber  şehirden uzakta, Riva’da yeni bir yaşam kurdu, doğayla iç içe yaşamayı seviyor. “Hayatımızdaki stres faktörleriyle başa çıkabilmek için şehirden uzakta oturmayı tercih ettim. Belki uzak olmanın zorlukları var ama köyde yaşamak insana dinginlik veriyor. Doğayla iç içe olmak beni mutlu ediyor. Küçük bir sebze bahçem var. Çocuklarımla bahçede bol bol vakit geçiriyorum. Mümkün olduğunca huzurlu ve sakin mekânlarda bulunuyor, pozitif ve duyarlı insanlarla hayatımı geçirmeye özen gösteriyorum.”

Aslı Tandoğan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Evde ne yapar? Evde fırsat buldukça arp çalıyor, kitap okuyor. İspanyolca çalışıyor. “Ev işi çok yapmıyorum ama genelde ortalığı toparlıyorum. En çok nefret ettiğim ev işi ütü yapmak.”

Neye para harcar? Parasını en çok, gezip yeni yerler keşfetmeye harcıyor. Alışveriş yapmayı ise çok sevmiyor.  “Sonuçta giydiğim şeyler bana yettiği için daha fazlasını almıyorum. Evde ne varsa çantaya atarım. Yeni bir şey almam. Çekimde giydiğim kıyafetleri hayatta gidip almam. O kadar pahalılar ki. Niye o kadar pahalı bir şey giyesin ki! Alışverişe harcanan bir zaman var. Kimisi bundan mutlu olur, sürekli alışveriş yapar. Onlar için zaman kaybı değildir zaten. Ama ben öyle değilim.  Altı yedi yıldır giydiğim jean’lerim var. Tabii ki yeni jean alıyorum ama nadiren.  Bana yakışan modellerin dışında yeni şeyler pek denemiyorum. En çok para harcadığım şey herhalde seyahattir.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2003- Gülüm / Gül

2004- Çınaraltı / Gizem

2003- Kurşun Yarası / Lale

2004- Büyük Umutlar / Sevinç

2005- Aşka Sürgün / Dilan Şahvar

2006- Ah İstanbul / Deniz

2006- 29-30 / Aysel

2007- Dicle / Dicle

2007/2009- Dudaktan Kalbe/ Lamia Yılmaz

2009- Kapalıçarşı / Diyar Keskin

2011- Behzat Ç.: Ankara Yanıyor/ Ilgın

2011- Zehirli Sarmaşık / Yakut

2012- Atlılar/ Atlı Kız

2012- Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam / Canseza

2013- Leyla ile Mecnun / Elanor

2013- A.Ş.K./ Şebnem

2016- Oyunbozan

2017/2017- Muhteşem Yüzyıl: Kösem / Gevherhan Sultan

2018- Yuvamdaki Düşman / Yasemin Çifthanlı

2021- Menajerimi Ara /Kendisi (Konuk Sanatçı)

SİNEMA FİLMLERİ

2007 – Kabadayı / Karaca

2013- Behzat Ç. Ankara Yanıyor/ llgın

2014 – Kendime İyi Bak / Begüm

2015 – Git Başımdan /Selin

2015- Melek ile Serhat / Melek

2017- Bir Kahramanın Rüyası (TV Filmi)

2019 – Söz Vermiştin / Lilyan

2020 – Hayalet 3: Yaşam / Hazan

TİYATRO OYUNLARI

2020- Robot Pinokyo / Anlatıcı

2013- Bütün Çılgınlar Sever Beni / Maria