Ölene Kadar: Olmasaydı sonumuz böyle*
Gizem Elif Kılıç / Ranini.tv
Ölene Kadar’ın tanıtımları ilk çıktığında, dizinin izleyicisi olup olmayacağım konusunda pek emin değildim. Perşembe günleri izlediğim iki dizi daha vardı çünkü. Yine de çoğu dizide yaptığım gibi, ilk bölümü izleme kararı aldım. Baktım ki, ilk bölümün aksiyonu ve enerjisi yüksek, merak uyandırıcı, sevdiğim oyuncular var bir de üstüne Sagopa Kajmer-Düşersem Yanarım çalınca, -zaten dizinin müziklerinin hepsine ayrı ayrı bayıldım- dedim tamam ben bu dizinin izleyicisi olurum arkadaş! Biraz geç oldu ama, bu zamana kadar izlediğimiz bölümlerden ve final bölümünden bahsetmek istedim sizlere.
İlk bölümü izledikten sonra, bu ekibin “Anlatacak hikayesi var.” hissiyatına kapılmıştım. Adalet kavramını sorgulayan işleri de ayrıca sevdiğim için, yayınlandığı gün olmasa da, 13 hafta boyunca izleyicisi olmaya devam ettim. Fahriye Evcen ve Engin Akyürek uyumunu, enerjisini çok sevmiştim. Sadece enerji bakımından değil, aynı zamanda cast anlamında da gayet iyilerdi. Senaryo gereği, aralarında yaş farkı olması gerekiyordu. Ve normal şartlarda, aralarında beş yaş vardı. Ama senaryoda aradaki yaş farkı neredeyse bunun iki katıydı. İkisi de ilk bölüm itibariyle Selvi ve Dağhan’dı benim için. Sarp Levendoğlu’u da, uzun zamandır izlemek istediğim bir rolle çıktı karşımıza. Saplantılı, psikopat, ama aynı zamanda yaraları olan bir adam olarak.