Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Selahattin Paşalı? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Selahattin Paşalı? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Selahattin Paşalı, 2 Şubat 1990 tarihinde Muğla’nın Bodrum ilçesinde doğmuştur. Türk dizi ve tiyatro oyuncusudur.

Adı: Selahattin Paşalı
Doğum Tarihi: 02 Şubat 1990
Doğum Yeri: Muğla
Boyu: 1.85 m.
Kilosu:  76 kilo
Burcu: Kova
Göz Rengi: Yeşil
Instagram: https://www.instagram.com/selahattinpasali

Selahattin Paşalı? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Ailesi: Kendisinden beş yaş büyük bir abisi var. “Ben galiba hep aykırıydım ailede. Annemle babama minnettarım çünkü abimle bizi hiç kıyaslamadılar. “Ağabeyin böyle; evet, üniversiteyi birincilikle bitirdi, adam zehir gibi ama biz de seni olduğun gibi seviyoruz” diyerek kendi seçimlerimi yapma şansı tanıdılar bana. Ağabeyim yurt dışına erken gitti, ondan uzakta büyüdüm. Bir ara babam, “Ağabeyin böyle…” şeklinde başlayan cümleler kurmuştu. Ancak asla diretme vs. olmadı. Ona sundukları fırsatların hepsini bana da sundular. Çok şanslıyım ailem konusunda.”   

Çocukluk yılları: 14 yaşında basketbol için Bodrum’dan İstanbul’a geldi. 4 yıl boyunca Darüşşafaka’nın altyapısında oynadı, sonra, basketbol macerası sona erdi. 18 yaşında arayış içerisindeyken yüzde 50 burslu olarak Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Bölümü’nü kazandı ancak gitmedi. Ağabeyinin Sabancı Üniversitesi’ni birincilikle bitirdikten sonra başarı bursu alarak yurt dışına gitmesi vizyonunu açtı. “Abim yurt dışına adım atar atmaz bana bulunduğu tek öneri; “Bulunduğun alandan dışarı adım at, yurt dışına çık ve ufuk açıcı deneyimler yaşa” olmuştur. Ben de onun tavsiyesine uydum ve Budapeşte’ye gittim.”

Eğitim hayatı: Budapeşte’de Sanat Yönetimi okudu. 2015 yılında dahil olduğu Craft Tiyatro’da oyunculuk eğitimleri aldı.

Oyunculuğa ilk adım:  ‘Kalp Atışı’ dizisinde canlandırdığı ‘Doktor Alp’ karakteri ile televizyon dünyasına adım attı.

Hangi proje ile parladı? ilk oyunculuk deneyimini yaşadığı ‘Kalp Atışı’ dizisi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Kişilik özellikleri: İdealist, mükemmeliyetçi aynı zamanda rahat, eğlenceli  ve samimi.

Kişisel gelişim: Yurt dışında oyunculuğunu geliştirecek eğitimlere katılmak istiyor. “Bu sefer Londra veya ABD yada Polonya’ya da gidebilirim. Tiyatro bazlı düşünecek olursam Londra daha iyi. Farklı kültürden, ırktan insanlarla tanışmak, onları izlemek ve onlardan bir şeyler öğrenmeyi kesinlikle çok istiyorum. Keşfim, öğrenme süreci hiç bitmeyecek. “

Selahattin Paşalı? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

Sosyal: Profesyonel anlamda basketbol ile ilgileniyor. 14 yaşında Darüşşafaka Spor Klübü’ne transfer oldu alt yapı boyunca basketbol takım kaptanlığı yaptı. Ayrıca,yüzme, masa tenisi ve pilates gibi bir çok spor dalı ile de ilgileniyor.

Düşünce yapısı: Hayatta kendi seçimlerinin sonuçlarını yaşıyorsun. “14 yaşındayken basketbolla ilgili hayallerim vardı. Kurumsal hayatı hiç düşünmedim, yapamam da zaten. Yeteneklerim üzerinden bir şeyler yapmaya, yolumu öyle bulmaya çalıştım ve hâlâ da buna devam ediyorum. Budapeşte’deki dört yıllık üniversite eğitimim boyunca sanat fuarında ve bir galeride çalıştım. Bilgi ve vizyon açısından cebimi iyice doldurarak da İstanbul’a döndüm.”

Mutluluk kaynağı: Yeğenleri

Aşk tanımı: Aşkın net bir tanımı olmadığını düşünüyor. Bazı bilim insanları bunun beyindeki Frontal lob ve Thalamus’taki kimyasal reaksiyonlarla bağlantılı olduğunu düşünür. Diğer yandan edebiyatçılar daha içe, duygulara yönelmişler ve metiyeler dizmiş; şiirler, öyküler yazmışlardır. Psikolojik açıdan referans alırsak Freud: “anneden ayrışmanın yarattığı boşluktan önceki bir olma evresinin yeniden inşası” olarak tanımlar. Ben de okuduklarımı baz alarak hayattaki tecrübelerimle aşkın tanımını bulmaya çalışıyorum. Bazen libido ile karıştırıldığını düşünüyorum mesela, asla aşkın sonsuz olduğuna inanmıyorum. Bazen aşkın narsist bir şey olduğunu düşünüyorum. Karşındakinin gözündeki sana yani kendine aşık olma durumu. Nedense bende aşk korkutucu, eşittir acı anlamına da geliyor. “Kavuşursan meşk olur, kavuşamazsan aşk olur” sözü gibi. İnsan bir şeyi elde ettiğinde, elde edilenin değeri azalıyor diye düşünüyorum.  Tutku ölürse her şey ölüyor. Bu zamana kadar mantıkla hareket etmek bana daha güvenli geldi.”

Hayata bakışı: ‘Popcorn’ biri olmak istemiyor, bunun için de kendini sanatla ve psikolojiyle doldurmaya çalışıyor. “Ressamların ve düşünürlerin neye karşı, hangi akımı başlattıklarını keşfetmek sana vizyon katıyor. Gözün gelişiyor; giyiminden yemeğe gittiğin restoranı yorumlayış şekline kadar pek çok şeyi etkiliyor. Sınırların genişliyor, daha boyutlu görüyorsun her şeyi. Benim okuduğum bölümde işletmeyle sanatı birleştirmişler gibiydi. Öyle müthiş bir sanat tarihi eğitimi söz konusu değildi. O nedenle piri olduğumu söyleyemem. Fakat sanat okuduğunda çevrenin değiştiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Düşünen ve sorgulayan insanlarla berabersin. Dinden felsefeye, sanattan matematiğe; pek çok konuda hepsinin fikirlerinden bir şeyler alınca bu sefer sen de düşünmeye ve sorgulamaya başlıyorsun. Öyle öyle de yolunu buluyorsun galiba diye düşünüyorum.”

İş hayatına bakışı: Zorlayıcı rollerde yer almak istiyor. “Craft’ta hep gizli gayleri oynadım ki yine coğrafyaya göre bunu oynamak daha zor çünkü malum Türkiye’de sadece “Ayol” kelimesiyle etiketlenen, karikatürize tiplemeler yaratılıyor. Açıkçası transseksüeli oynamak isterim. Kırmızı çizgi dediğimiz alanları, popüler kültürde göremeyeceğimiz için onları canlandırmak hayalim diyebilirim.”

Selahattin Paşalı? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Kariyer planı: Tiyatronun en prestijli ödülü olan ‘Afife Jale Ödülü’nü almak ve yurt dışında bir ödül töreninde Türkiye’yi temsil etmek.

Gelecek Hayali: Yıllar içinde ürettikleriyle saygın bir sanat adamı olmak.

Kaygıları: “Benim jenerasyonumun en belirgin ruh sağlığı problemi “gelecek kaygısı”.  Hayatın beni nereye götürdüğünü düşündüğümde, hayatı planlamaya çalıştığımda ya da kontrol etmeye çalıştığımda kaygı içimi kemiriyor. Zaten ben kimim ki hayatı kontrol etmeye yelteniyorum o da ayrı bir soru. Müthiş bir hızın içindeyiz ve yavaşlamaya çalışıyorum.  Tartışmalı da olsa Can Yücel’e ait olduğu iddia edilen çok sevdiğim şu sözleri hatırlatıyorum kendime. “ Ömür dediğin üç gündür. Dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür”. Demek istediğim “bugüne” odaklı yaşamaya çalışıyorum. Son nefesimi verdiğimde hayat beni nereye götürdüyse,  orası kabulümdür.”

Hangi filmden etkilendi? Polonya yapımı, Pawel Pawlikowski’nin yönettiği Ida. “Dışarıyı merak eden ve keşfe çıkan genç bir rahibenin dönüşümünü anlatıyor. Siyah beyaz bir filmdi, çok etkilendim. Bir de Can Candan’ın Benim Çocuğum’una hayran kaldım.”

En çok etkilendiği tiyatro oyunu: Yutmak.

Hangi tiyatro oyununda sahnede olmak isterdi?  Yen.

Son zamanlarda en çok dinlediğin şarkı / müzisyen: Evgeny Grinko – Valse.

Hayal şehri: Barselona. “Havası güzel ya, o beni çok cezbediyor. Bir de malum Budapeşte gri bir şehir. O nedenle gündüz 11-12’de ışık açmama gerek olmayan şehirleri seviyorum.”

En sevdiğin şehir: İstanbul.Her ne kadar geri dönmeyeceğime vaktinde yemin etmiş olsam da İstanbul. Bu şehrin farklı bir enerjisi var. San Francisco da öyle.”

Başucu kitabı: Stefano D’Anna – Tanrılar Okulu ve Mevlana – Mesnevi.

DİZİLERİ 

2020- Aşk 101 /Osman

2020- Babil / Hakan

2019- Leke /Arda Yenilmez

2018- Bir Umut Yeter /Arda Özkan

2017/2018- Kalp Atışı / Alp Sungur

TİYATRO OYUNLARI

2018- Fotoğraf 51/ James Watson