Ana sayfa Dizi Haberleri Kalp Atışı dizisinin Alp Sungur’u Selahattin Paşalı’nın bilinmeyen hikayesi

Kalp Atışı dizisinin Alp Sungur’u Selahattin Paşalı’nın bilinmeyen hikayesi

tarafından ker_def

Kalp Atışı dizisinin Alp Sungur'u Selahattin Paşalı'nın bilinmeyen hikayesi 7

Vatanım Sensin dizisinde ekrana yansımadan önce HiLeon (Hilal & Leon) ship’i doğdu ve büyük bir fan kitlesi oluştu. Şimdi de aynı durum Esma & Alp ikilisi için geçerli olmaya başladı. İzleyici daha karşılıklı sahnenizi görmeden sizi birbirinize yakıştırdı. Nasıl yorumluyorsun bu durumu?
Açıkçası ben de çok şaşırdım bir anda EsAlp gibi bir fan kitlesinin çıkmasına (gülüyor.) Yakıştırmaları çok güzel, Esma ve Alp karakterinin sevildiğini hissediyoruz. Bu da bir oyuncu için sıcak bir motivasyon kaynağı. Ancak açıkçası fan kelimesine hâlâ alışabilmiş değilim. Yolda karşılaştığım izleyicilerin tebessümleri, beğenilerini dile getirmeleri, fotoğraf çektirmek istemeleri işin tatlı meyveleri. Ancak fan kavramı, biraz kutsallaştırmaya gidince onu anlayamıyorum. Her biri gencecik, pırıl pırıl insanlar ve aralarında yarının ödüllü oyuncuları var kim bilir. Onların, ekranda gördüklerini hayatlarının merkezine yerleştirmeleri beni biraz şaşırtıyor. Bunu doğru kelimelerle ifade etmem çok önemli şu an, gerildim yine (gülüyor.) En iyisi yaşadığım bir örnekle bunu anlatayım. Hastanedeki çekimlere izleyiciler akın ediyor. Ve set aralarında mutlaka her biriyle fotoğraf çekiliyorum. Geçenlerde birine sarıldım, nasıl titriyor biliyor musun; tarif dahi edemem. Heyecanından kamerayı açamadı. Şimdi böyle bir duruma nasıl şaşırmayayım? Ben de onun gibi etten kemikten biriyim. Sevilmek gerçekten çok değerli, bu nedenle mutluluğumu anlatamam. Ancak hayatı bu denli etkileyecek kadar büyütmemekte de fayda var bence. Bir de illüzyon gibi geliyor bana tüm bunlar. Oyuncu dünyasıyla ilgili genel geçer kodlara baktığında herkes çok mutlu, güzel yemekler yiyor, tatillere çıkıyor, selfieler çekiyor. Hayır, hiçbir şey güllük gülistanlık değil ki; senin yaşadığın sorunu benim de yaşama ihtimalim var. Mesela selfie’yi de sevmiyorum ve hiç çekmedim. Bir yere gittiğimde kendi çapımda sanatsal fotoğraflar çekmeyi seviyorum. Ancak bir noktadan sonra tüm bunlar işin bir paydası olduğu için ona kendince uyman gerekiyor. Geriyor bu konular beni (gülüyor.)