Zehra’cım kuyumcuda daraltılacak deseydin bu kadar zora girmezdin be güzelim.
Zehra odasında, kıvranıp duruyor. Hemen gidip göstersem gelsem, ama ya onlara gösterirken görürse? İlk başta yüzüğü reddet, bir ton laf söyle ondan sonra tak eline herkese göster yok diyor.
Sesi de çok kötü, eh be Ömer bir sıcak çay bir şey hazırlamadın ilgilenmedin ya Zehra ile alacağın olsun.
Zehra ya kötü bir sürpriz çekmece de yüzük yok.
Her yerde yüzük aramaya başladı Zehra. O mu aldı? Nasıl soracağım? Yüzüğümü soracağım birde diye diye odanın içinde dört dönüyor Zehra. Bir panik bir panik Allah Zehra yanmış bitmiş kül olmuş yüzük yok. Ömer’e soramıyor, bulamıyor, içerde merakla yüzüğü bekliyor herkes.
Ömer çalışma odasında, O da Zehra dan farksız, kendi kendine; Demir ile konuşurken kolaydı, bakalım eline yüzüne bulaştırmadan nasıl konuşacaksın? Derken Zehra geldi kapıyı çaldı.
Ömer gel dedi, Zehra yı görünce içinden geldi, sakin ol Ömer sakin diyor.
Eski Ömer nerede? Şimdi ki Ömer nerede? Nerden nereye Ömer. Zehra yanına geliyor diye heyecanlanan bir Ömer vay aşkın gücü bakalım daha neler yaptıracak bu aşk Ömer’e?
Zehra, odanın içini gözleri ile tarıyor, öylesine geldim diyor Ömer’e. sen ve Ömer’in yanına öylesine gelmek hayatta inanmam Zehra ?
Ömer, güzel, bir şey söylemeyecek misin? Otur o zaman. Zehra odanın içinde dolaşıyor, Ömer de onu takip ediyor, Zehra oturmayacağım, sana bir şey soracaktım dedi ve Ömer sor dedi.